Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Bugün burada şehit yakınlarımıza ve Gazilerimize takdim edeceğimiz madalyalar devletimizin sizlere olan minnettarlığının bir ifadesidir.
Yurdu yaşatmak için kendi hayatlarından vazgeçen kahramanlarımız sayesinde alnımız ak başımız dik gönlünüz ferah bir şekilde geleceğe yürüyoruz. 1000 yıldır bize sadece bu toprakları değil aldığımız nefesi bile çok görenler kimi zaman ordularla kimi zaman sinsi tuzaklarla hedef aldılar.
İstiklal harbimize kadar hep bu saldırılarla mücadele ettik. Bugün de terörle mücadele diye ifade ettiğimiz ama aslında çok daha kapsamlı bir çarpışmanın ifadesi olan kavgayı aynı amaçla veriyoruz.
Her ne kadar bazıları hala anlamamakta ısrar etse de bayrağımızın ve ezanımızın sembolü olduğu bu kavga milletimizin coğrafyamızdaki 1000 yıllık varlık yokluk mücadelesinin ta kendisidir.
Karşımızdaki vazgeçmeyecekler tam tersine biz bu mücadelede en küçük bir gevşeklik gösterdiğimiz gün serv yeniden dayatmalarla karşımıza çıkacaklardır
Şayet bugün Türkiye fiilen ulaşamıyorlarsa siyasetten ekonomiye altyapıdan savunma sanayine kadar her alanda sahip olduğumuz güç sayesindedir.
Türkiye hep güçlü olmak mecburiyetindedir. Türkiye'nin en büyük güç kaynağı da 84 milyon vatandaşının kendi içindeki birliği beraberliği kardeşliğidir.
Millet olarak tek bilek tek yürek hareket ettiğimizde Allah'ın izniyle karşımızda durabilecek hiçbir güç tanımıyor, aşamayacak hiçbir engel vatanımızın bütünlüğünü ülkemizin birliğine milletimizin beraberliğine yönelik saldırıların artmasının gerisinde işte bu hakikatin düşmanlarımız tarafından da görülmesi vardır.
780 bin kilometrekare vatan toprağının bölünmezliğine işaret ediyoruz. Tek devlet diyerek Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz olmadığını, olamayacağını anlatıyoruz.
Elbette milletimiz ve devletimiz size olan borcunu asla ödeyemez. Sizlere sağlanan tüm imkanlar ve bugün taktiğim edeceğimiz madalyalar sadece şükranımızın minnettarlığımızın küçük birer nişanesidir.
Dedesinden atasından kalan İstiklal Madalyalarını gururla taşıyan torunlar olarak bizler ecdadımızdan asıl iftihar ediyorsak inşallah sizlerin soyundan gelenler de sizinle aynı şekilde gurur duyacaklardır.
Çanakkale Zaferimizin 106. yıl dönümüdür. buradan tüm milletimizin 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü canı gönülden tebrik ediyorum.
Çanakkale Destanı'nı yazan kahramanlarımızın her birini özellikle de şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle yad ediyorum.
Çanakkale Savaşları hem İstiklal harbimizin girizgahı olması hem de milletimizin topyekûn kıyamın ifade etmesi bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Eğer Çanakkale'de o tarihi destan yazılmamış o muhteşem zafer kazanılmamış olsaydı Allah korusun büyük bir felaketle karşı karşıya kalacaktık.
Çanakkale tarafların kimliklerine baktığımızda kelimenin tam anlamıyla yedi düvelin üstümüze geldiği bir savaştır. Türk milleti Bursa'dan Kastamonu'ya Konya'dan Manisa'ya İzmir'den Mersin'e Halep'ten Devrik'e Selanik'e kadar coğrafyamızın her köşesinden insanıyla Çanakkale'de bu hayasız akına imanıyla dur demiştir.
Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz. Tüm güçleri ile yüklendikleri halde bu millete diz çöktürmeyi başaramadılar. Bugün de terörden darbeye kadar her yolu denediler ama yine milletimize diz çöktüremediler.
Kalkınma yolunda attığımız her yeni adımda kazandığımız her mücadeleyle geleceğimize daha güvenle bakıyoruz.
Binlerce yıllık devlet geleneğimizden ve coğrafyamızdaki 1000 yıllık varlığımızdan aldığımız dersler ışığında evlatlarımıza 2053 vizyonunu miras olarak bırakıyoruz.
İstiklal Marşı'nın her bir satırı bize verdiğimiz mücadelenin önemini anlatan mesajlarla doludur.
Ne diyor şair Şehitler Tepesi boş değil toprağını kahramanlar bekliyor ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor. Evet sevgili çocuklar, bayrağımızı da dalgalandıran rüzgar dün dedelerimiz, bugün babalarınız oldu, yarın da inşallah sizler olacaksınız. Kalbinden iman, dilinden önünden bayrak eksik olmayan, her alanda kendini en iyi şekilde yetiştirmiş evlatlara sahip olduğumuz müddetçe gözümüz arkada kalmayacaktır.
Hibya Haber Ajansı