Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Türk havacılık tarihinde kritik bir projeyi daha hayata geçirmenin sevincini yaşıyoruz.
Türk Silahlı kuvvetlerimize milletimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Fasbat Uçak Bakım testleri bu projeyi 14 ay gibi rekor bir seviyede tamamladık. Uçak Bakım Tesislerinin inşasını gerçekleştiren yüklenici firmalarımızı projede görev alan mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.
Bu önemli proje ile aynı anda A410 büyüklüğünde iki uçağın bakımı ile yenilenmesinin yapılabileceği ilk ve tek tesisi ülkemize kazandırdık.
A400M uçağının yenileme işlemlerinin ikinci Ana Bakım fabrika Müdürlüğünün de yapılması sayesinde yılda 125 milyon liranın ülkemizde kalması sağlanmıştır. Yine bu sözleşme kapsamında Kayseri İkinci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü dünyada Airbus Tesisleri dışında ilk ve tek bakım yenileme onarım merkezi haline gelmiştir.
Türkiye bu konuda tüm dünyaya hizmet verebilecek ve kazandığı yeteneklerin ihracını da yapabilecektir.
Ülkemizi savunma sanayinde dışa bağımlılıktan tamamen kurtarıncaya kadar bu yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz.
Çünkü biz geçmişte silah mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığın bedelini çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle maruz kaldığımız ambargoları keyfilikleri baskıları hatta tehditleri asla unutmadık unutmayacağız.
Neredeyse 40 yılı bulan terörle mücadelemiz sırasında da müttefiklik ruhu ile asla bağdaştıramayacağımız pek çok durumla karşılaştık.
Savunma Sanayi, durmayı duraksamayı kabul etmez dahası sürekli ve yüksek tempolu çalışmayı gerektiren bir sektördür.
Kamu kaynaklarının etkin kullanımı yanında özel sektörün isminden faydalanmakta geçiyor. Savunma Sanayinde mesafe kaydetmiş ülkelere baktığımızda şu gerçeği net bir şekilde görebiliyoruz. Bu alanda devletler daha çok strateji belirlemede istikamet çizen ihtiyacı tespit eden sipariş veren konumundayken özel şirketler ise geliştiren üreten teslim eden konumundadır. Kamu-özel işbirliğinin güçlü ve sağlam temellere oturduğu bir atmosferdi başarı şansı da artmaktadır.
Türk Savunma Sanayinin geleceğine yapılan en kritik yatırımlardır. Hisseleri doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait Savunma Sanayi şirketlerimizin her kendi alanlarında dünya markası haline geliyor.
Savunma Sanayi başkanlığımızın rehberliğinde özel sektör kuruluşlarımız çok sınırlı imkânlarla gerçekten çok büyük başarılara imza atıyordu. Bu çerçevede harekatlarımız da kullandığımız siyaha ve uçak bombalarından tank ve top adlarına kadar hepsini de hem kamu hem özel sektör üretimi ile tedarik yollarını genişletiyoruz.
Savunma Sanayi alanında deneyim sahibi uzmanlaşmış ve nitelikte bir insan kaynağımız oluşur dünyanın ilk 100 savunma şirketleri listesinde 7 firma ile temsil ediliyoruz.
İHA ve SİHA üretiminde artık dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında, Savunma Sanayi'ndeki tek icraatları fabrika kapatmak olanların diğer vizyon projelerimiz gibi elbette bunları da anlamasını beklemiyorum. Bunun için biz işimize bakıyoruz hedeflerimize odaklanıyoruz.
Türkiye olarak ana ve alt yükleniciler ile birlikte kaynaklarımızı tabana yayarak Savunma Sanayinde güçlü bir ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz. İşte bugün yerlileştirme ve millileştirme faaliyetleri kapsamında stratejik işbirliği anlaşmaları imzaladığımız 10 firmamıza sertifikalarını veriyoruz. Bu anlaşmalar ile birlikte Türk Savunma Sanayinin üretim kapasitesi daha da artacak.
Hibya Haber Ajansı