Çelebi, “Bu saldırılar aslında çok daha derin, çok daha sinsi hedeflere matuf. Amaç, bölgeyi topyekûn bir kaos iklimine sürüklemek ve istikrarı sabote etmektir” dedi.
“SAVAŞ DEĞİL DİPLOMASİ KAZANMALI”
Çelebi, İran’ın nükleer programıyla ilgili meselenin ilk günden bu yana diplomasiyle çözülebileceğini savunduklarını vurgulayarak, “Masada çözülmesi gereken meseleleri savaş meydanına taşımak, sadece bölgesel değil küresel bir felaketi tetikler” ifadelerini kullandı.
Birçok liderle yaptığı görüşmeleri hatırlatan Çelebi, Trump, Putin, Pezeşkiyan, Sisi, II. Abdullah, Muhammed bin Selman, Sudani gibi isimlerle yapılan temaslarda İsrail’in giderek pervasızlaşan saldırgan tutumunun altını çizdiklerini belirtti.
“TÜRKİYE BARIŞIN TEMİNATIDIR”
Türkiye’nin bölgede barışı önceleyen ve kolaylaştırıcılığı esas alan bir siyaset izlediğini vurgulayan Çelebi, “Gerekirse arabuluculuk, gerekirse güven artırıcı diplomatik girişimler... Hangi sorumluluk üzerimize düşerse hazırız. Biz yangını büyüten değil söndüren tarafta yer alıyoruz” dedi.
“SAVUNMA SANAYİ GÜCÜMÜZ, GÖZDAĞI DEĞİL, CAYDIRICILIKTIR”
Ekrem Çelebi, savunma sanayisindeki atılımların, Türkiye’nin bölgesel tehditler karşısında elini güçlendirdiğini belirtti. “İktidara geldiğimizde elimizde gerçek anlamda caydırıcılığı olan bir yapı yoktu. Hazır alım alışkanlığını bırakıp yerli üretim modeline geçtik. Bugün İHA ve zırhlı araçlarda dünya markasıyız. Füze, radar, savaş uçağı gibi tüm alanlarda millîleşmeyi sağlıyoruz” dedi.
Çelebi, Türkiye’nin KAAN gibi projelerle kimseye boyun eğmeyecek bir savunma seviyesine ulaştığını, bu başarının temelinin ise siyasi istikrar, güçlü ekonomi ve sosyal dayanışma olduğunu vurguladı.
“SORUMLU SİYASET, MİLLET BORCUDUR”
Muhalefet partilerine de çağrıda bulunan Çelebi, “Rusya-Ukrayna savaşının başında yapılan hata tekrarlanmamalı. Gün, yangına benzin dökme günü değil, el birliğiyle söndürme günüdür. Günlük polemikler, hamasi nutuklar bu ülkeye kazandırmaz, kaybettirir” ifadelerini kullandı.
Son olarak, ülke güvenliği için verilen mücadelenin görmezden gelinmesini eleştiren Çelebi, “Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü zaafa uğratacak her tür açıklama, siyaset değil gaflettir. Tarih bunu affetmez” diyerek sözlerini tamamladı.