Piyasalarda Bugün
Türk lirası cinsinden değerlenen varlıklar açısından büyük gün geride kaldı. Negatif anlamda sürpriz yapma şansımızın olmadığı ve kotamızı Ekim ayındaki yol kazası ile doldurduğumuz süreci bu kez gayet başarılı atlattık ve piyasaların açtığı krediye aynı eksende olumlu yanıt verildi, beklentiler karşılandı. Politika faizindeki artışın takip edildiği günde uzun vadeli faizler ve ülke risk primi geriledi, lira ve hisse senetleri değer kazandı.
Her sabah sizlerle paylaştığımız bu raporumuzun rutini yurt dışı gelişmelerden yerele doğru ilerlemek şeklinde olmasına rağmen gündemin yoğunluğu ve atfettiği önem nedeniyle dünden bu yana tersi yönde ilerliyoruz. Böyle de olması gerekiyor. Yeni bir yol kazasına gerek iletişim gerekse aksiyon anlamında gerek olmadığı bu ortamda arkamızdaki rüzgarı gayet doğru kullandık ve politika faizini piyasa fonlama maliyetinin sadece +20bp üzerine yükselterek efektifte ciddi ölçekte bir sıkılaştırma yapmamış olduk. Öte yandan +475bp faiz artırımının algısal anlamda taşıdığı pozitiflik ise efektifteki seviyesinden çok daha fazla. Hali hazırda TRY mevduat faizlerinin >%15 şeklinde fiyatlanmakta olması, kredi faizlerinin PPK öncesinde zaten yükselmiş olması gibi detaylar %15 seviyesine çekildiği ilan edilen ve tüm fonlamanın haftalık repo kanalı üzerinden yapılacağı belirtilen faiz kararı sonrasında ciddi ölçekte bir finansal sıkılaşma olmayabileceğini, olsa dahi sınırlı düzeyde kalabileceğini düşündürüyor. Her şeye rağmen gün sonunda istenilen, özlenen şekilde bir PPK toplantısı geride kaldı ve gayet sağlıklı bir iletişim ile doğru bir patikaya girildiği izlenimi verildi. Yakın gelecek içerisinde BDDK’dan da geride kalan süreçte olduğu üzere Aktif Rasyo seviyesinde aşağı yönde güncellemeye gitmesini beklediğimizi eklemek isteriz. Kapsamlı raporumuza Piyasa Notu: TCMB-PPK, Kasım 2020 başlığı altından ulaşabilirsiniz.
Bizler açısından tek fokus noktasının doğal olarak TCMB cephesinden gelecek haber akışı ve yansımaları olduğu günde global varlıkların fiyatlamalarında bilinen ezberin dışına çok fazla çıkılmadı. Hatta hiç çıkılmadı demek mümkün. Son dönem içerisindeki “rotasyon” izleniminin aksine yeniden pandemi sürecinin fiyatlama alışkanlıklarının belirdiği 19 Kasım işlemlerinde yatırımcılar teknoloji hisselerini hatırladı. “Stay-at-home trading” olarak adlandırılan eğilimi global vaka sayılarının 56.7 milyon, vefat rakamının ise 1.3 milyon kişi sınırlarını aştığı ortamda normal karşılamak gerekiyor. ABD’de Hazine Bakanı Mnuchin ile Fed arasında pandemi ile mücadele kapsamında devreye alınan kredilerin getirisi ve süre uzatımı noktasında doğan anlaşmazlık yeni günde ABD vadeli hisse senedi endekslerini satış baskısı altına alırken, Amerikan doları fiyatlamasında herhangi bir değişiklik yok. 10Y vadeli tahvilde ise faiz %0.82’ye geriledi. ETF cephesinde 5 gündür süren satış spot altını 4.günde de zayıflamaya yöneltirken, EUR cephesinde ise kritik 1.1880 seviyesinin aşılmakta zorlanılması sonrasında Polonya ve Macaristan’ın Kurtarma Fonu’na olan muhalefetlerinin sürmesi nedeniyle görüşmelerdeki kilitlenme devam ediyor.,
Piyasalar
Küresel çapta artış eğilimini tüm hızıyla devam ettiren COVID-19 pandemisi bir yana kış mevsiminin de etkisi normal hayatı ciddi anlamda zorluyor. 57 milyon kişi sınırına yaklaşan toplam vakalardaki eğilim yönetimleri ek önlem almaya yöneltirken, bu eksende son yaklaşım California’dan geldi. Nüfusun %94’lük kısmını kapsayan hayatı yavaşlatma önlemleri gündemi meşgul ederken, ABD’de yetkili kurum pozisyonunda olan CDC’den yaklaşan Şükran Günü öncesinde Amerikan vatandaşlarına seyahat etmeme uyarısı geldi. Bu kapsamda tüm bu sınırlamaları ve alınan önlemleri değerlendirecek olursak son çeyrek ekonomik büyüme ivmelerinin Avrupa’da ciddi anlamda zorlanacağını, ABD’de nispeten daha düşük düzeyde etkileneceğini, Türkiye’de ise Kasım ayının ortasından sonra ve sınırlı düzeyde devreye alınmasından dolayı daha düşük seviyede etkide bulunacağına dair fikir yürütmek mümkün. Böylesi ortamda takip edilen tüm aşı çalışması haber akışına rağmen ABD tahvil piyasasına yeniden giriş olmasını normal karşılamak gerekiyor. Kısa vadeli ABD doları talebinin de doğabileceği riskini düşünmeye başlamış durumdayız.
Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %2.03 yükselişle tamamlayarak bir kez daha EMFX grubu içerisindeki emsallerine önderlik ederken, BİST 100 endeksi kapanışı bankacılık hisselerindeki devam eden olumlu yaklaşımla birlikte 1313 (%+1.41) puan seviyesinden gerçekleşti. 10Y vadeli tahvilde faizin son düzeyi -19bp ile %11.87 olurken, 5Y vadeli CDS 364bp bölgesini test ettiği günde kapanışını 372bp düzeyinden gerçekleştirdi.
EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışlarının tamamı global eğilimin aksine değer kayıplarına işaret etti. Euro Stoxx 50 %-0.87, FTSE 100 %-0.80, DAX %-0.88 ve Rusya (RTS, USD) grubu %-1.40 düzeyinde performans sergiledi.
Amerika kıtası işlemlerinde majör ABD endeksleri ile kıtada yer alan gelişmekte olan ülke varlıklarının performans açısından ayrıştığı görüldü. Teknoloji grubu önderliği Nasdaq endeksinin %0.87 yükselişi ile bir kez daha gündeme gelirken, Dow Jones %0.15, S&P 500 ise %0.39 ile takip edildi. Bovespa cephesinde %0.52 performans izlenirken, Merval günü %-0.67 düzeyinde tamamladı.
Asya’da haftanın son işlem günündeki eğilim ABD vadeli endeksleri ile ayrışmaya işaret ediyor. ABD Hazine Bakanı Mnuchin ile Fed arasındaki anlaşmazlık düşüncesinin fiyatlamalara yansıma gösterme isteği içerisinde olduğu günde vadeliler eksi yönde eğilim gösterirken, Asya ise nispeten olumlu. TSİ 08.05/ NKY 225 %-0.49, Hang Seng %0.35, CSI 300 %0.02 ve KOSPI %0.07 ile takip edilmekte. Offshore işlemlerde USDCNH paritesi 6.5661 ile yuan değer kazancı şeklinde olurken, PBOC 6.5786 fixing kur ile bu durumu teyit etmiyor.
Fiyatlamalar
BİST 100 işlemlerinde teknik açıdan haftalık grafikte destek seviyesi olarak 1290-1245, direnç olarak ise 1350 puan seviyelerini izliyoruz. Lira performansı, CDS ve özellikle son dönemde dikkat çeken artan korelasyonla Avrupa hisselerindeki fiyatlama eğilimi BİST 100 fiyatlamasını etkileme potansiyeline sahip. 6 Kasım sonrası gözlenen işlemlerdeki ciddi yükselişin ardından kar realizasyonu eğilimlerinin seans içerisi ile sınırlı kalmasını yükselişin devamı açısından sağlıklı görüyoruz. USDTRY paritesi işlemlerinde azalan ülke risk primi ve atılan normalleşme adımlarının etkili olduğu görülüyor. Ek negatif yeni bir başlık doğmadıkça Türk lirası lehine pozisyonlanmanın devam etmesini bekliyoruz. 7.73 teknik seviyesi aşağısında haftalık kapanış yapan paritede “lokallerin de satış tarafına geçtiği” senaryoda 7.54 ve 7.29 desteklerinin sırasıyla test edilmesini bekliyoruz. Kısa vadede 7.83 bölgesi yukarı yönde geçilmedikçe düşüncemizde revizyona gitmeyeceğiz. EURUSD paritesi fiyatlamalarında global Amerikan doları yaklaşımı ana etken konumunda kalmaya devam ederken bölgeye dair haber akışı da fiyatlamalara yön verir durumda. ABD başkanlık seçimleri sonrasında global risk iştahındaki artışla EUR lehine sınırlı durumun oluşabileceğini değerlendiriyoruz. Kısa vadeli EUR yükselişi açısından 1.1880 bölgesini yakından izleyeceğiz. 1.1910-1.1970 seviyeleri yukarı yönde, 1.1820-1.1720 noktaları ise destek olarak takip edilebilir. Şu an için kalıcı 1.20 üzeri eğilim beklentisinde değiliz.
TCMB-PPK, Kasım 2020 - “Retorik değişmiş olabilir” düşüncesi güçlü şekilde teyit edildi
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Kasım ayı olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 10.25 seviyesinden yüzde 15.00’e yükseltildi. Böylece piyasa ve Deniz Yatırım Araştırma Bölümü beklentileri ekseninde gerçekleşme takip edilmiş oldu.
- Toplantı sonrasında kamuoyu ile paylaşılan metin geçmişe kıyasla daha kısa, net mesajlar içeren ve fiyat istikrarı vurgusunu öne çıkaran ifadelerden oluşuyor. Ek olarak, tüm fonlamanın haftalık repo faizinden yapılacağı ve bu durumun parasal duruş için tek gösterge olacağı mesajını sadeleşme yolunda atılmış son yılların en net adımı olarak görüyoruz.
- TCMB kararı sonrasında Türk lirası cinsinden fiyatlanan varlıklara yönelik son 2 hafta içerisinde taşıdığımız iyimserlikte herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ülke risk primindeki azalış eğiliminin devam etmesini bekliyoruz.
- Kapsamlı rapor için link: https://www.denizyatirim.com/Sites/1/upload/files/Deniz_Yatirim_Piyasa_Notu_- _TCMB_PPK,_Kasim_2020-3303.pdf
TCMB faiz kararının bankacılık sektörü hisselerine etkisi
- TCMB’nin faiz kararının ardından değerlemelerde kullandığımız uzun vadeli bono faiz oranının geri çekilmesini bekleriz. Bu faiz oranındaki her 100 baz puanlık geri çekilmenin etkisi banka değerlemeleri üzerine %6-%8 kadar bir olumlu etki olarak yansımaktadır.
- Operasyonel açıdan değerlendirildiğinde kısa vadede faiz marjlarının üzerinde bir baskı olmasını bekliyoruz ancak piyasada oluşan mevduat faizlerinin bunu bir kaç haftadır fiyatladığını görüyoruz. Bu nedenle de bugün kararın ardından gelebilecek marjinal etkinin sınırlı kalabileceği görüşündeyiz.
- Net net bakıldığında özellikle sadeleşmenin bankacılık sektörüne ve bu nedenle de hisse fiyatlarına olumlu yansıması olması beklenir.
- Kısa vadede HALKB ve VAKBN 4Ç20 bilançoları dikkate alındığında kısmen daha olumlu ayrışabilirler. Buradaki ana neden de her iki bankanın 3Ç20’deki sermaye piyasası işlem zararlarının 4Ç20’de tekrarlanmayacağını düşüncemizden kaynaklanıyor. Daha orta ve uzun vadede ise tüm bankacılık sektörü hisselerinin olumlu etkilenmesini bekliyoruz.
Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı