Myanmar’ın Arakan eyaletinde Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler tarafından Müslümanlara yönelik zulüm devam ederken, ülkeden kaçan Müslümanlar yardım bekliyor. Binlerce Arakanlı Müslüman, Bangladeş sınırındaki kamplarda ve sınırın yakınlarındaki dağlık arazilerde sefalet çekiyor. Dünyanın en zengin Müslümanları ise buradaki sefaleti görmezden geliyor. Bunlardan biri Brunei Sultanı Hassanal Bolkiah. Bolkiah, “uçan saray” olarak nitelendirilen son teknoloji ile donatılmış, altınla bezenmiş 120 milyon dolar değerindeki uçağının medyada yer alması ile gündemde yer almıştı. Adı açıklanmayan bir Suudi prensinin ise dünyanın en büyük yolcu uçağını 480 milyon dolara bir “malikaneye” çevireceği öğrenildi. Uçağın konfor ve boyutuyla dünyada eşi benzeri olmayacağı belirtiliyor. Diğer yandan, Katar Kraliyet Ailesi'nin ise Manchester United için yaklaşık 2.5 milyar dolarlık teklif yaptığı belirtildi. Dubai Polis Departmanının satın aldığı 1.4 milyon dolarlık Bugatti Veyron ile birlikte araç filosunun toplam değerini 4 milyon dolara çıkarması, yapılabilecek harcamaların boyutunu gösteriyor. Arakanlı Müslümanlara yardım eli uzatabilecek maddi imkanlara sahip olan dünyanın zengin ülkeleri ve zengin adamları bu duruma sessiz kalıyor.
Arakan’a zengin Müslüman ülkelerden çok daha uzak mesafede olmasına rağmen Türkiye, Müslümanlara yardım göndermeye devam ediyor. Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi, İslam dünyasından Myanmar ordusuna Arakanlı Müslümanlar için baskı yapma çağrısında bulunarak, Türkiye’ye övgüde bulundu. Türkiye'nin Arakan Müslümanlarına yönelik tutumundan övgüyle söz eden Karadavi, "Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptıklarını, aktif diplomasisini ve önemli rolünü selamlıyoruz" dedi.
Karadavi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın beraberindeki heyetle Arakanlı Müslümanların Myanmar'dan kaçarak sığındığı Bangladeş'e gitmesini hatırlatarak, Rohingya Müslümanlarının yaralarını sarmak ve acılarını gidermek için yapılan bu çalışmaların öneminin altını çizdi. Arap ülkelerinin tutumunu eleştiren Karadavi, kendi aralarındaki anlaşmazlıklar ve önemsiz konularla meşguliyetin Arap ülkelerini Müslüman kardeşlerine yönelik sorumluluğundan alıkoyduğunu belirtti.