Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Değerler Eğitimi Programı kapsamında Almanya ve İsviçre’den Türkiye’ye gelen gençlerle Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda buluştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün düzenlediği programda gençlerle bir araya gelen Erbaş, gençlerin ziyaretinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Ne güzel sizinle burada buluşmak, hasbihal etmek, inşallah hayırlara vesile olur" ifadelerini kullandı.
Müslüman ismini Allah’ın verdiğini ifade eden Erbaş, Müslümanın ne demek olduğunun çok iyi öğrenilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Müslüman ismi, bütün peygamberlerden bize kalan bir emanettir. O zaman peygamberler bu ismi nasıl taşımışlarsa, onun gereğini nasıl yerine getirmişlerse, peygamberlerin yolundan gidenler bu ismin kıymetini bilip nasıl ismin gereğini yerine getirmişlerse bizim de Müslüman ismine öyle sahip çıkmamız lazım" diye konuştu.
Müslüman’ın iman esaslarını kabul eden kişi olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, "Müslim, teslim olan, Allah’ın emirlerini yerine getirmeye nehiylerinden de uzak kalmaya teslim olan insan, söz veren insan demektir. Bu tanımı zihninizin bir köşesinde her zaman olsun. Çünkü bu sizi koruyacak. Ömrünüz boyunca Müslüman kavramının gereğini yapmaya gayret ediyor olmanız, sizi hep koruyacak" açıklamalarında bulundu.
"Elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişiler olmalıyız"
Erbaş, Peygamber Efendimizin, "Müslüman elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir" buyurduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:
"Elinden ve dilinden insanların emniyette olduğu kimse, ne muhteşem bir tanım. Eğer bizler, elimizden ve dilimizden herkes emin olsun gayreti içerisinde hareket edersek ve kendimizi öyle yetiştirirsek bizim yürüyüşümüz bile İslam’a davet olur. Emin kelimesi bize Peygamber Efendimizi hatırlatıyor. Mekke’deki müşrikler bile Emin ismini vermişler Peygamberimize. Neden biliyor musunuz? Elinden ve dilinden bütün insanlar emin olduğu için. İsmimiz ne olursa olsun sonuna bir emin kelimesini koymamız gerekiyor. Eğer biz buna dikkat edersek yaşadığımız yerlerde komşularınız, ‘işte insan böyle olur, ben de onun gibi olayım’ diyecekler. Sizin hal ve hareketleriniz, davranışlarınız kendinizi anlatmaya yetecek."
Peygamber Efendimizin Mekke’den Yesrib’e hicret ettikten sonra orayı medeniyetin ilkelerinin yaşanıldığı bir yer haline getirerek adını da Medine olarak değiştirdiğini kaydeden Erbaş, medeniyetin zenginliklerinden istifade edilmesinin önemini dile getirdi. Erbaş konuşmasını, Değerler Eğitimi Programı’nın öğrenciler için hem değerlerin öğrenilmesi hem de İslam medeniyetinin tanınması noktasında verimli olması temennisiyle tamamladı.
125 gencin katıldığı program kapsamında temel dini bilgiler ve değerler eğitimi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yer alıyor. Program kapsamında Ankara, Konya, Bilecik, Bursa ve İstanbul gezileri yapılacak. 24 Mart’ta başlayan program, 7 Nisan’da tamamlanacak.