Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin İdlib harekatını ne zaman başlatacağına ilişkin olarak, "Kararı, sahadaki gelişmeler ışığında Cumhurbaşkanımız verir." diye yanıtladı.
TRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, "Soçi ve Astana süreçlerinden olumlu sonuçlar almıştık. Fakat sahada saldırganlık devam ederken bu sürecin ilerlemesi zor oluyor. Rejim, İdlib'de hunharca saldırıyor. Soçi ve Astana'nın ortadan kalktığını söyleyemeyiz fakat yara aldığını söyleyebiliriz." diye konuştu.
Rejimin saldırganlığını durdurmak için ne gerekiyorsa yapıldığını ve yapılmaya da devam edeceğini vurgulayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İdlib'in bir sınırı var, bağımsız bir yer değil fakat gerginliği azaltma bölgesi olarak bir sınırı var. Bir de silahtan arındırılmış bölge belirlemiştik. Rejimin bu sınırların içerisine ilerlediğini de görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuda net açıklamalar yaptı. Düşüncelerimizi Rus tarafına ilettik, temaslara devam ediyoruz."
Gözlem noktaları ile ilgili tedbirlerin alındığının altını çizen Çavuşoğlu, "İdlib bölgesinde Milli Savunma Bakanlığımız komutasında gerekli tedbirler kırsalda ve içeride alınmış durumda." dedi.
Türkiye'nin diplomasideki ilkesinin "sahada ve masada güçlü diplomasi ve güçlü Türkiye" olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımız 'ansızın gelebiliriz' derken Türkiye'nin kararlılığını göstermiştir. Zamanlaması noktasında son verilecek karar sayın Cumhurbaşkanımızındır." sözlerini kullandı.
İdlib bölgesinde terör örgütü PKK mevcudiyetinin fazla olmadığını belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bazı radikal gruplar var. Rejim ve destekçileri özellikle Dara'dan otobüslerle getirip İdlib'e bıraktılar. Bunların kapasitesi yok fakat bu radikalleri buralara kim bıraktı? Rejim ve destekçileri bıraktı. Amaçları, burada teröristlerin bulunmasını bahane ederek saldırmak. Batılı dostlarımız tamam güzel diyor fakat PKK'ya yönelik bir harekat başlattığımız zaman bize ne yapıyorsun diyor. Teröristlerin arasında ayırım yaptığı için tepkiyi farklı gösteriyorlar."
İdlib konusunda Türkiye'ye destek olunduğunu, BM ve BM Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock'un açıklamalar yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, "BMGK'da gözlem noktalarına saldırıların durması gerektiğini vurguladılar. Bazı ülkelerden dolaylı destek var. Burada insani bir dram var. Bizim atacağımız adım yeni bir insani felaketin önlenmesine yöneliktir." dedi.
İdlib'de yaşananların güvenlik açısından büyük bir külfeti olduğunu, Türkiye'ye yönelik bir tehdit teşkil ettiğini ve durdurulması gerektiğini ifade eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Dünya açısından bakıldığında, dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşanıyor. Bizim harekatımız bunu durdurmaya yöneliktir. Bunu yaparken bile Türkiye'ye yönelik tepki geliyorsa o zaman söylenecek bir şey yok."
Tansiyonun bazen yükseldiğini, bazen de düştüğünü belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin eskiden söz konusu ülkelerin baskısına karşı dik duramadığını, ama artık o gücü olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak artık ABD başta olmak üzere müttefik olsun, komşu ülke olsun veya uluslararası bir örgüt olsun; Türkiye merkezli siyaset izlediğimiz için Türkiye'nin yararına ise destekliyoruz. Doğru bulmadığımız bir politika görürsek ona da karşı çıkıyoruz. O yüzden bazen tansiyon yükseliyor bazen düşüyor. Eskiden Türkiye bu kadar bu ülkelerin baskısına dik duramıyordu. Ama artık gücü var.
Türk insanının beklentilerini karşılayan politikalar izlememiz lazım. Hayalci değiliz, politikalarımızı gücümüz doğrultusunda ilkeli şekilde yürütüyoruz. Böyle olunca bazen Almanya'nın işine gelmiyor, Fransa'nın zaten işine gelmiyor, bazen ABD'nin işine gelmiyor olabilir. Bunlar var diye tüm ilişkileri kötü mü yürütüyoruz? Hayır. Herhangi bir ülke Rusya ile yaşadığımız sorundan dolayı bu yaklaşımı gösteriyorsa o zaman sorgulanabilir. Kimse fırsatçılık yapmadan kısa vadeli politikalara odaklanmadan Türkiye'nin önemini bilerek uzun vadeli bir yaklaşım içerisinde olmaları gerekiyor.
Uluslararası sistem Libya’da çatışmaların durdurulması için birlikte hareket edemiyor, bir kararlılık da yok."