Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu. Belçika’da NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı’na katılacak olan Erdoğan, ziyarete ilişkin şu açıklamada bulundu: “Devlet ve hükümet başkanlarının da katılacağı bir liderler zirvesi olacak. Brüksel toplantısı özellikle küresel belirsizliklerin arttığı bir döneme rastlıyor. Uluslararası güvenliğin kırılgan hale geldiği döneme isabet ediyor. Klasik tehditlerin yanı sıra bir tarafta malum mülteci krizi, göç hareketleri, siber saldırılar, salgın hastalıklar gibi sorunların bütün dünyayı kasıp kavurduğu bir döneme rastlıyoruz. Tüm bu asimetrik tehditler gerek ulusal gerek uluslararası düzlemde bizim de güvenliğimizi ciddi şekilde tehdit ediyor. Terör bu tehditler arasında en öncelikli olanı. Bütün bu sorunların üstesinden gelebilmek için kararlı, ilkeli ve tutarlı bir duruş sergilenmesi şart. NATO müttefiklerinin tam bir dayanışma ve iş birliği içerisinde olması zorunludur. Son zamanlarda gerek St. Petersburg, Stockholm ve Manchester’da yaşanan terör saldırıları bize terörün bölgesel bir mesele olmadığını göstermiştir. 22 Mayıs tarihinde İngiltere’de gerçekleştirilen saldırı başta olmak üzere terör eylemlerinde hayatını kaybedenlere taziyelerimi sunuyorum. İngiltere’nin terörle mücadelesine verdiğimiz desteği sürdüreceğimizi bildirdik. Terörizm bugün tek bir ülkenin değil tüm dünyanın sorunudur. Küresel meseleler ancak küresel boyutta bir iş birliği ile çözüme kavuşturulmalıdır. Hala benim teröristim senin teröristin ayrılığının yapılması bazı yerlerde devam ediyor.
Bunlardan sıyrılmamız şart. Küresel meseleler küresel boyutta ele alındığı takdirde çözüme kavuşabilir. Terörün panzehri ise kesinlikle dayanışmadır. Anlık paylaşım istihbaratta şarttır. Bu ortamda NATO’nun daha faal olması, terörle mücadelede müttefiklere daha fazla destek vermesi gerekiyor. Avrupa Atlantik bölgesinde istikrarın ve güç dengesinin devamı için NATO’nun dayanışmasını devam ettirmesi, caydırıcılığını da terörle mücadele dahil güçlendirmesi gerekiyor. Bunun içinde müttefiklerin 2014 Galler Zirvesi’nde kabul edildiği üzere gayri safi milli hasılalarının asgari yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayırmaları gerekmekte. 2024 tarihine kadar bu taahhütleri yerine getirme konusunda kararlıyız. Brüksel zirvesinde temelde 2 konuyu ele alacağız. Zirve kapsamında bazı devlet ve hükümet başkanları ile ikili görüşmeler yaparak hem NATO konularını hem de ikili gündemimizdeki meseleleri istişare edeceğiz. Zirveden önce AB Konseyi Başkanı ve Komisyon Başkanı ile ortak bir görüşme yapacağım. Bu görüşmede Türkiye-AB ilişkilerindeki son durumu ve ileriye dönük atılacak adımları ele almayı öngörüyoruz. Bu ziyaretim vesilesiyle Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımız ile bir araya gelip hasret gidereceğiz. Ziyaretimin hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum.”
“BİZİM A TAKIMIMIZ B TAKIMIMIZ YOK. BU SEÇİLENLERİN HEPSİ A TAKIMIDIR”
Ziyarete ilişkin yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir basın mensubunun, “Sizi sevdam dediğiniz partinizde ilk ne zaman göreceğiz? A takımı ne zaman belirlenecek? Kabine değişikliği olacak mı?” sorularına şu yanıtı verdi: “Bizim A takımımız B takımımız yok. Bu seçilenlerin hepsi A takımıdır. Hiçbir ayrım yok. Bu seyahatimden sonra değerlendirmelerimizi yapıp Merkez Yürütme Kurulumuzu belirlemiş olacağız ve daha sonra geleceğe yönelik ne gibi adımlar atılacak ve bununla ilgili kongre kapanışındaki teşekkür konuşmamda da ifade ettiğim gibi bütün bakan arkadaşlarımızdan 6 aylık yıl sonuna kadar devam edecek bir yol haritası isteyeceğim. Tüm bakanlıklar yıl sonuna kadar neler yapacaklar. Bir yol haritasını bizim önümüze koymalı. Bu yol haritası 2019 yılına kadar devam edecek bir yol haritası olacak. Her bakan ve bakanlık önümüzde ne var, ne yapacağız bunları altındaki tüm çalışma arkadaşları ile paylaşacak. Bu konuyu 2 yönlü olarak takibi planlıyorum. Cumhurbaşkanlığındaki oluşturacağım bir ekip ve partimizdeki oluşturacağımız bir ekiple bütün bakanlıklardaki bu yol haritamızı yakın takibe alacağız. Hazırlanan takvim çalışıyor mu çalışmıyor mu? Bütün bakanlıklar bu görevleri yürütüyor mu yürütmüyor mu? Bunları yakın takiple sürdüreceğiz. Önümüzde 2019 süreci ülkemiz için çok önemli bir süreç. Diğer konu zaten Genel Başkan Vekili olarak Binali Bey ile bunların değerlendirmesini yapacağız. Olması gereken bir şey varsa onları kararlaştırır ve adımlarını atarız.”
“AB TÜRKİYE’Yİ KENDİ KAPISINDA ADETA BİR DİLENCİ MESAFESİNDE GÖREMEZ”
“Belçika’da gerçekleşecek olan toplantıda Türkiye’nin AB’den beklentileri nelerdir ve beklentilerin karşılanmaması durumunda Türkiye ne gibi adımlar atacak?” sorusuna Erdoğan, “Bir defa özellikle AB’nin bu süreç içerisinde Dışişleri ve AB’den sorumlu bakanımız olmak üzere 2 ayağımız var. İki arkadaşımız da burayı takip ediyor. Biz elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ne gerekiyorsa müktesebat içerisinde bunları yerine getirmeye çalışıyoruz. Bunların karşılığını da bekliyoruz. Bizim AB’den kopmak gibi bir derdimiz yok. Ama AB üzerine düşeni yerine getirmesi gerekir. AB Türkiye’yi kendi kapısında adeta bir dilenci mesafesinde göremez. Bizim onlara anlatacağımız bu. Siz Türkiye’den ne bekliyorsunuz? 54 yıl oldu ve hala neyi bekliyorsunuz. AB Türkiye kendisi çekilsin bekliyor havasında. Bizde böyle bir şey varsa kararı siz verin diyoruz. Kararı siz verirseniz biz işinizi zorlaştırmayız. Bizim olmazsa olmazımız da değil” cevabını verdi.
“Meclis salonuna girmek gibi bir durumumuz olmaz”
AK Parti Genel Başkanı olmasının ardından partisinin TBMM’de yapılan grup toplantılarına katılıp katılmayacağına yönelik sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Parlamentodaki haftalık toplantılarımızı yaptığımız Salı günkü toplantılar dışında tabi ki parlamentoya gideriz, grup odamızda bulunuruz ama Meclis salonuna girmek gibi bir durumumuz olmaz. Şu anda öyle bir konumum yok. Ama diğer boyutlarıyla grup toplantıları olsun, grup salonu olsun buralardaki çalışmalara katılıp, hatta oralarda haftalık konuşmalarımızı da yaparız. Ona mani bir hal yok” dedi.
“BLOKE EDEN BLOKE OLUR”
“Avusturya’nın NATO’nun ortak eğitim programına katılmaması yönünde bir iddia yer alıyor. Bu iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Erdoğan, “Bloke eden bloke olur. Olay bu kadar basit” cevabını verdi.
“AK PARTİ’YE FATURA KESMEYE KALKMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL”
Muhalefetin siyasette FETÖ temizliği yapılmadığı iddialarına ilişkin de değerlendirmede bulunan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Siyasette bu temizliğin yapılmadığını iddia eden bunu somut olarak ortaya koyması lazım. Hukukta bir kaide var. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Kimse bu söyle. Kalkıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının damadını söylüyorsan tamam bu konu yargıyla alakalı bir konu. Yargı şu anda denetimli serbestlik kararı vermiş. Bunun beraatına karar vermemiş. Yargılama süreci devam ediyor. Denetimli bir serbestlikle bırakılmış vaziyette. Bu yargı ile alakalı bir sorun. Bunu kalkıp da şu anda siyasi partinin içerisinde herhangi bir konumu, görevi olmadığı halde bu şekilde AK Partiye fatura kesmeye kalkmak kimsenin haddi değil. Önce bunlar kendi içindeki işleri ile uğraşsınlar, onları temizlesinler.”
FETÖ’cü 10 subayın Almanya’dan sığınma talebinde bulunmasına yönelik Erdoğan, “FETÖ’cu subaylar konusu Almanya’nın sorunu. Almanya bu tür şeyleri yapmaya devam ederse zaten teröristleri kabule alışmışlar. 10 tane terörist daha kabul etmiş olur biz de kovalamaya devam ederiz” ifadelerini kullandı.