Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Salgın şartlarının tekrar hafiflemesiyle birlikte sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu süreçte onca gelişmişliğe rağmen insani değerlere sahip çıkma konusunda ciddi eksikliklerimiz olduğunu gördük. Salgın toplumlar arasındaki uçurumu daha da derinleştirdi. Dayanışmanın gücüne inanarak ilk günden itibaren elimizdeki imkanları tüm insanlığın hizmetine sunduk.
Türkiye olarak vatandaşlarımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sağlarken bir yandan da komşu ülkelere yardım ediyoruz. Aşı hibelerimizi ve tıbbi malzeme desteklerimizi devam ettireceğiz.Son iki yılda 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardımda bulunduk. 6 milyon 300 bin doz aşı hibesi yaptık.
20 Şubat'tan bu yana 11 Afrika ülkesine içinde yerli aşımız da olan 4 milyon 870 bin doz aşı hibe ettik. Türkiye olarak vatandaşlarımıza birinci sınıf sağlık hizmeti sağlarken bir yandan da komşu ülkelere yardım ediyoruz.Sadece Birbirmize değil gelecek nesillere karşı da sorumluyuz.
Nerede yaşarsak yaşayalım, inancımız, kültürümüz, ten rengimiz ne olursa olsun hepimiz 8,5 milyarlık büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Sadece birbirimize karşı değil, evlatlarımıza, gelecek nesillere karşı da sorumluyuz. Küreselleşmeyle beraber birbirimize karşı yükümlülüklerimiz de artıyor.
Yaşanan her Hadise bize tüm insanlığın aynı gemide olduğunu tekrar hatırlatıyor. Salgından çevre felaketlerine kadar bu acı hakikate pek çok alanda şahitlik ediyoruz.
Ukrayna krizinin çözümü için yoğun diplomatik çaba gösterdik. Buça'da yaşananlar krizin çözümü için çabalarımıza gölge düşürdü.Ukrayna krizinin çözümü için yoğun diplomatik çaba gösterdik.
İki ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya gelmelerini temin ettik. Yüz yzüe müzakereler için İstanbul'da görüşmeleri sağladık. Yoğun ilerlemeler sağladık. İki komşumuz arasında ateşkesin ve kalıcı barışın tesisi insanlık adına yapılmış en hayırlı işlerden biri olacaktır.Barışçıl bir çözüm bulunacağına gönülden inanıyorum.
Ukrayna krizinde yaşananlar ülkemizin barışı, istikrarı, insanı ve insan hayatını merkeze alan girişimci dış politikasının en son örneğidir. İki komşumuz arasında başlayan çatışmalara son verebilmek adına yoğun diplomatik gayret sergiledik.
Ukrayna Savaşı adil bir dünya düzeni kurma arayışımızın ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Sayın Zelenski ve Sayın Putin'le düzenli telefon görüşmeleri gerçekleştiriyorum. Beklentilerimi, tespitlerimi kendileriyle doğrudan ve samimiyetle paylaşıyorum. İki lideri İstanbul'da buluşturma düşüncemi her fırsatta dile getiriyorum. Çatışmalar uzadıkça sadece insani kayıplar değil, ekonomik maliyetler de artıyor.
Türkiye NATO'da vazgeçilmez bir müttefik olduğunu defalarca ispatladı.Ukrayna savaşı, Türkşye'nin NATO içindeki önemini açıkça ortaya koydu.
Tam üyelik perspektifimizi esas alan somut ve anlamlı adımları AB'den atmasını bekliyorum. Tabii diğer insani dramlar, Yemen, Somali, Libya, Afganistan, Filistin ve Suriye'de milyonlarca masum insan bir Ramazan ayını daha buruk geçiriyor. Tedbir alınmadığı, yardım eli uzanmadığı, bir dilim ekmek bulamadığı için ölen her bir masumla birlikte insanlık da ölüyor.
Terör örgütlerine özellikle finans temin eden kaynakların kesilmesi konusunda tüm dostlarımızın güçlü desteğini beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Mescid-i Aksa'da yapılanlar bizim için üzüntü kaynağı. Bunları yaşamak istemiyoruz. Filistin davasına sahip çıkmaya, Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam ediyoruz. Filistin'deki terör saldırılarını lanetlediğimizi açıkça dile getiriyoruz. Üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Terörün tüm çeşitleriyle kesintisiz mücadele yürütüyoruz.
Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta istikrarın sağlanmasına öncelik veriyoruz. Ermenistan ile normalleşme sürecibi samimiyetle sürdürüyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail başta olmak üzere; Orta Doğu ülkeleri ile ivmeyi korumakta kararlıyız."
Hibya Haber Ajansı