Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrasya Tüneli açılışında konuştu. Konuşmasının başında Rusya Büyükelçisi’ne yönelik suikaste değinen Erdoğan, “Gerçekten bir diplomat olarak takdir ettiğim bir arkadaştı. Bir hafta kadar önce Tataristan Cumhurbaşkanı’nı yanıma getirmişti. Birlikteydiler. Birlikte bazı değerlendirmeler yapmıştık. Sıcak sempatik bir insandı. Dün akşam uğradığı o suikast girişimi neticesi gerçekten üzüntü vericiydi. Şahsım, milletim adına şiddetle lanetliyorum. Sayın Putin’in şahsında tüm dost Rus halkına ve Karlov’un ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum” dedi.
“Rusya ile ilişkilerimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz”
Büyükelçiye suikastin provokasyon olduğu konusunda Rusya ile hemfikir olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olayın hemen ardından dün akşam sayın Putin’i arayarak şahsım ve milletim adına duyduğumuz derin elemi kendisine ilettim. Kendisi ile bu kalleş saldırının Türk-Rus ilişkilerine yönelik açık bir provokasyon olduğu konusunda hemfikiriz. Güvenlik güçlerimiz ve yargımız olayı tüm yönleriyle araştıracak ve gerçekleri ortaya çıkaracaktır. Rusya ile ortak bir soruşturma komisyonu kurarak çalışmalara başladık, heyetimiz çalışıyor. Suriye başta olmak üzere Rusya ile giderek genişleyen işbirliği alanlarımızın bu saldırıdan etkilenmeyeceği konusunda sayın Putin ile anlayış birliği içindeyiz. Rusya ile ilişkilerimizin bozulmasına asla izin vermeyeceğiz. Terör saldırılarında büyük kayıplar vermiş bir ülke olarak topraklarımız içinde böyle elim bir hadisenin meydana gelmiş olması, bizi kendi vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar kadar üzmüştür. Bir kez daha Rus halkına ve Büyükelçi Karlov’un ailesine başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Terör olaylarına tepki gösteren Erdoğan, “Terörün bizi kendi gündemine esir etmesine izin vermedik, vermeyeceğiz. Onun için bugün burada bu eserin açılışının yapılmasın dedik ki ertelemeyeceğiz. Bunun teröre karşı en doğru ve en etkili tutum olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Avrasya Tüneli’nin yaklaşık 4 yılda inşa edilmiş ve kendi alanında pek çok ilkler kullanılarak tamamlandığını söyleyen Erdoğan, “Henüz proje safhasında birçok ödül alan bu eserin, hizmete girdikten sonra daha büyük ilgi göreceğine inanıyorum. 1 milyar 245 milyon dolar. Günde yüz bin araç dışarıdaki hayat şartlarından etkilenmeden rahat şekilde burayı kullanacak. Artık fırtına çıktı, vapur seferleri iptal oldu, sis çöktü gibi haberleri geride bırakıyoruz. Bir taraftan Marmara, bir taraftan Avrasya tüneli. Bu eser için devletin kasasından tek kuruş çıkmamıştır. İş bilenin kılıç kuşananın. Tünelin inşasını ve işletmesini üstlenen firmalar, bir bölümü öz kaynak, bir bölümü kredi olarak finansmanı kendileri sağlamıştır. Yaklaşık 25 sene boyunca hazine yaklaşık 180 milyon TL gelir getirecek tünelin işletmesi, bu sürenin sonunda tamamen devlete geçecek. Harem ve Çatladıkapı arasındaki tünel sayesinde Kazlıçeşme-Göztepe 15 dakikaya iniyor. Bu sayede zamandan ve yakıttan yapılacak tasarrufu sizlerin takdirine bırakıyorum. İlk etapta sabah 07.00 aksam 21.00 arası hizmet verecek tünel, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra 30 Ocak itibariyle 24 saat işletmeye geçecektir. Avrasya Tüneli ile ülkemiz Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi dünya çapında eser zincirine bir yenisini eklemiştir” diye konuştu.
Bir sonraki hedefin Kanalistanbul olduğunu ifade eden Erdoğan, “İnşallah Karadeniz’i Marmara’ya bağlayacağız. Bu da dünyada ilklerden biri olacak. Türk insanı buna layık. Dünyadaki bu yarışta biz varız. Kanalistanbul ve Çanakkale köprüsü projelerimizi inşallah şu anda hayata geçirmenin hazırlığındayız. 18 Mart’ta Çanakkale köprüsünün temelini atıyoruz. Önümüzdeki yıl içinde da Kanalistanbul’la ilgili temel atma noktasına geleceğiz. Yeni Havalimanımızı önümüzdeki yılın Şubat ayında dünyanın bir numaralı havalimanın açılışını yapıyoruz. Hızlı tren, liman, baraj gibi projelerdeki çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor” şeklinde konuştu.
Yaşanan terör eylemlerine tepki gösteren Erdoğan, “İstediğiniz kadar terör estirin. İstediğiniz kadar alçakların bir araya getirin, bu milleti bölemeyeceksiniz. Bu milleti parçalayamayacaksınız. Türkü ile Kürdü ile, Lazı ile Çerkezi ile, 80 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu milletin o terörist alçaklara boyun eğmedi, eğmeyecektir. Bunu Çanakkale’de gösterdi, Kurtuluş savaşında gösterdi. En son bunu 15 Temmuz’da gösterdi. Sizler tankların üzerine imanınız ile yürüdünüz. Sizin elinizde bayraktan başka, yüreğinizde imanınızdan başka bir şey yoktu. Dün akşamki alçak gibi alçakla tanklarla, toplarla savunmasız insanlara saldırdılar. O namussuzlar da uçakla vurmaya kalktılar, helikopterlerle vurmaya kalktılar, ellerindeki silahlarla vurmaya kalktılar” ifadelerini kullandı.
“Zaten bağlantılar çıkmaya başladı”
Dün Ankara’da Rusya Büyükelçisi’ne yönelik suikaste de değinen Erdoğan, “İşte dün akşamki kalleş de geldi ülkemizdeki bir yerde Rusya’nın temsilcisi olan bize emanet olan insanı sırtından vurdu. Sırtından vurmak kalleşlerin adetidir. Alçakların adetidir. İşte bunu yaptılar. Dün akşamki tabii bedelini anında ödedi ama bağlantıları bunların hepsi inceleniyor, araştırılıyor. Bunları da çıkaracağız. Zaten bağlantılar çıkmaya başladı” dedi.
“Türkiye hem terörle mücadele edecek, hem de hedeflerine yürüyecek imkana sahip”
Türkiye’nin 2023 hedeflerine taviz vermeden ilerlediğine dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi;
“Ülkemize yönelik saldırıların en önemli amaçlarından birinin bizim enerjimizi ve dikkatimizi hedeflerimizden uzaklaştırmak olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesi durumunda bölgesinde ve dünyada güç dengelerine nasıl bir etki yapacağının herkes farkında. Terör örgütleri üzerinden bizim ayağımıza pranga vurmaya çalışanlara mesajım şudur. Türkiye hem terörle mücadele edebilecek, hem de taviz vermeden hedeflerine yürüyecek imkana sahiptir. Ama nasıl tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devletle”
"Terör örgütlerinin hedefinin asker, polis korucu olması bu saldırıları meşrulaştırmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan asker ve polislere yönelik terör saldırılarını da hatırlatarak, şöyle konuştu;
“Eskiden dağda eylem yapan teröristler, şimdi şehirlere indi. Hatta Rusya Büyükelçisi’nde olduğu gibi misafirlerimizi hedef almaya başladı. Güvenlik güçlerimiz teröriste dağda inlerinde nefes aldırmayınca, terörün en sinsi biçimi olan sokaklarda caddelerde bombalı eylemler, suikastler devreye sokuldu. FETÖ darbe girişiminde de meydanlardaki insanlarımız hedef alınmıştı. DEAŞ ve PKK terör örgütleri de güya belli hedeflere yönelik gözüken ama vatandaşlarımızın hayatına kasteden eylemler yapıyorlar. Saldırıya uğrayan otobüslerin, binaların içinde polisimizin olması, bu eylemlerin tamamının sivilleri hedef aldığı gerçeğini değiştirmiyor. Sokaklarda caddeler meydanlarda herkes var. İstanbul ve Kayseri’deki saldırılarda asker ve polisimiz kadar sivil vatandaşlarımız da zarar görmüştür. Kayseri’de yaralan 60 kişinin 22’si sivildir. İstanbul’da 5 sivil şehit, 48 sivil yaralı vardır. Esasen çarşı iznine çıkmış her bir asker ve görevini bitirip evine dönen her bir polis sivildir. Bırakıl hepsini polis de olsa, asker de olsa can değil midir? Bu üniformaları benim askerim vatanı milleti korumak için giyiyor. Bu vatan, bu millet onların güvencesinde. Bu ayrım bile bana garip geliyor. Terör örgütlerinin hedefinin asker, polis korucu olması bu saldırıları meşrulaştırmaz. Maalesef bu yönde bir algı çalışması var. Bizim anlayışımıza göre katil katildir, terörist terörist. Teröristin nereyi hedef aldığının, hangi silahı tercihe ettiğinin ne önemi olabilir. Olayın kendisi bir terör eylemi ise geri kalan her şey bu kavramın içine girer. Türkiye’nin canın terör eylemleri ile yakarak bu milleti dize getirebileceklerini sanıyorlar. Bu saldırılar bizim inancımızı ve azmimizi daha da biliyor. Türk milletini bir asır sonra yeniden ya istiklal ya ölüm noktasına getirenler yaptıkları yanlışı çok yakında anlayacaklar. Zulüm payidar olmaz. Zalime merhamet mazluma ihanettir.
"Varsın 3 milyon olsun, biz her zaman mazlumların yanında olacağız"
Türkiye'nin mazlumların çığlıklarına duyarsız kalmayacağını vurgulayan Erdoğan, Suriye'de yaşananları hatırlatarak, "Şu anda Suriye’den o mazlumları biz çıkarıyoruz, İdlib'e taşıyoruz. Gerekirse topraklarımıza taşıyacağız. Varsın 3 milyon olsun, biz her zaman mazlumların yanında olacağız. Ecdadımız böyleydi biz de böyle olacağız. Elbet bu karanlık gecenin bir sabahı vardır. Bu sebeple biz terör örgütlerinin üzerine giderken, kalkınma ve büyüme gündemimizi de asla unutmuyoruz"