Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
Muhabbetle,hürmetle selamlıyorum.Doğu Akdeniz Çalıştayının çok başarılı geçmesini temenni ediyorum.Devlet adamlarına şimdiden teşekkür ediyorum,değerli tartışmalara vesile olacağına inanıyorum.
Doğu Akdenizle ilgili meseleler bizimle beraber dünyadaki birçok devletin ve akademik kuruluşun da öncelikli gündemini oluşturuyor.
Akdeniz'e kıyısı olsun veya olmasın pek çok ülke,burada meydana gelen olayları yakından takip ediyor, bir şekilde müdahil olmaya çalışıyor.
Son yıllarda,başta enerji olmak üzere Avrupa,Afrika ve Ortadoğu eksenli tüm tartışmaların odağında Doğu Akdeniz yer alıyor.
Bölgedeki çıkarılabilir doğal gaz miktarının üç buçuk trilyon ile on trilyon metreküp arasında olduğu ifade edilmektedir.
Aynı şekilde bölgede bir buçuk ile üç buçuk milyar varil civarında petrol rezervinin mevcut olduğu hesaplanmaktadır.
Ekonomik gücü, konumu ne olursa olsun bölgemizdeki hiçbir ülke bu potansiyeli görmezden gelemez.Özellikle Türkiye gibi Akdeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ilçesinin burada yaşanan gelişmeleri tribünden izlemesi mümkün değildir.
Hem kendi menfaatlerimizi garanti altına almak hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizin haklarını korumak için süreci çok yakından takip ediyoruz.
Tehdit ve şantajla boyun eğmeyeceğimizi,emperyalist yayılmacılığa izin vermeyeceğimizi muhatap larımıza ifade ettik.
Türkiye, Doğu Akdeniz meselesinde asla gerilimden değil; barıştan, iş birliğinden, hakkaniyetten ve adaletin tesis edilmesinden yanadır.
Akdeniz'deki sorunları birbirimizi dışlayarak değil bölgedeki tüm aktörleri aynı masa etrafında,ortak paydada buluşturarak çözebileceğimize inanıyoruz.
En kestirme en garanti yol bu konuda Türkiye.2003'ten beri Yunanistan ve Rum yönetiminin tüm şımarıklıklarına rağmen soğukkanlılığını muhafaza etmiştir.Bugün de aynı uzlaşmacı tavrımızı sürdürüyoruz.
Avrupa Birliği içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmalı,Rum kesimi ve Yunanistan tarafından Doğu Akdeniz'de bir koçbaşı gibi kullanılmasına müsaade etmemelidir.
Muhataplarımızdan ,Türkiye'nin uzattığı bu eli havada bırakmamalarını bekliyoruz.
Hibya Haber Ajansı