Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Kuruluşundan itibaren AK Parti'yi bağrına basan tüm kardeşlerimize şahsım ve teşkilatımız adına şükranlarımı sunuyorum. Milletvekilinden belediye başkanlarına kadar her kademedeki kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Rabbim kardeşliğimizi, birliğimizi daim etsin. Rabbim muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim kılsın.
Siz bizi hiç mahcup etmediniz. Biz de size ve Rize'ye mahcup olmadık, olmayacağız. Nasıl Rize bizi yarı yolda bırakmadıysa, biz de Rizeli kardeşlerimizin emanetine halel getirmedik, getirmeyeceğiz. Rize'ye olan minnet borcumuzu yeni eserlerle ödemeyi sürdüreceğiz. Yeni eserlerin temel atma heyecanını birlikte yaşadık. Durmak yok yola devam. Şehrimize kazandırdığımız tüm bu eserlerin Rize'ye hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere canı gönülden teşekkür ediyorum.
Geçen ay partinin kuruluşunun 20. yılını geride bıraktık. 20 yıldır alnımız ak başımız dik bir şekilde yürüyoruz. Bu süreçte nelerle karşılaştığımızı, bu salonda bulunan partimizin emektarları gayet iyi biliyor.
Gazete küpürleri üzerinden partimizi kapatmaya çalıştılar. Cumhuriyet mitingleri adı altında darbe çağrısı yaptılar. Terör örgütlerini üzerimize salarak ülkemizi kaosa sürüklemeye çalıştılar. Gezi olayları ile ülkemizi karıştırmaya çalıştılar.
15 Temmuz'da darbe yapmaya çalıştılar. Ekonomiden, çukur eylemlerine kadar envaye çeşit saldırıyla karşı karşıya kaldık. Hepsinin üstesinden geldik. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tüm oyunları bozduk.
Ekonomimizi sendeletmek için yatırımcıları ürkütenleri, yurt dışındaki mahfillere ülkemizi şikayet edenleri gördük. Lobilerde IMF komiserleriyle görüşenleri gördük. Kimdi bu? Bay Kemal'in ekipleri. İnsanlarımızı kışkırtanları gördük. Bunların başında CHP vardı. Yalan terörü vardı. Aynı zihniyet geçmişten bugüne çizgisini bozarak devam etti.
Herkesin sözcülüğüne soyundular. 3 günlük siyasi çıkarları için çiğnenmedik değer bırakmadılar. Ama memleketin ve mazlumların yanında saf tutmadılar.
Çukur eylemlerinde teröristlere gösterdikleri sempatinin üçte birini Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan annelere göstermediler. FETÖ'cüler için yürüyüş yapan Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerini ziyaret etmedi, sahip çıkmadı.
Sadece Diyarbakır annelerinin meselesinde değil, ülkemizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda yerli ve milli bir duruş sergilemediler.
Ankara'dan İstanbul'a yürürken, terörden mahkum olan insanlarla birlikte oldular. Karşımızda, iktidara muhalefetle millete muhalefeti karıştıran mankurtlaşmış bir zihniyet var. CHP Truva atı misali siyaset kurumunu içeriden çökertmeye çalışıyor.
Ülkenin bekasını, insanımızın geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda yerli ve milli bir duruş sergilemediler.
Dolmabahçe Sarayı'nın karşı duvarına "zulüm 1453'te başladı" diye yazan Gezicilerdi. Meral Hanım, işte sen bu Gezicilerle berabersin. Yolun açık olsun.
Birilerinin ufku taş ve laf yığınlarından öteye geçemezken biz Taarruzi İnsansız Hava Aracımız Akıncılarla dünya harp tarihini yeniden yazıyoruz."
Hibya Haber Ajansı