CHP lideri Deniz Baykal sürpriz bir karar aldı. Önümüzdeki hafta yapılacak Kutlu Doğum törenine katılarak bir konuşma yapacak.Muhafazakâr kesime yönelik açılımlarıyla dikkat çeken CHP lideri , törene yetişebilmek için aynı gün Brüksel'deki programını da kısa tutacak. Baykal'ın, kurmaylarına, "Kutlu Doğum'a katılmayı çok istiyorum." dediği öğrenildi.
Geleneksel hale gelen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin açılış töreninin bu yıl sürpriz bir konuğu var: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Törene ilk kez katılacak olan Baykal, bir de konuşma yapacak. Böylece, partisinin muhafazakar kesime yönelik başlattığı açılım zincirine önemli bir halka daha eklemiş olacak. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri , Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AK Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde 'suç' olarak nitelenmişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl Kutlu Doğum Haftası ile Kur'an-ı Kerim'in indirilişinin 1400'üncü yılı etkinliklerini birlikte gerçekleştirecek. Törende Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okunacak. 2010'u 'Kur'an Yılı' ilan eden Diyanet, etkinliklere İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki açılış töreniyle başlayacak. 14 Nisan Çarşamba günü 19.30'da başlayacak törene önemli isimlerin katılması bekleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, tören için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'la birlikte tüm üst düzey siyasetçi, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine davetiye gönderdi. Törene katılmak istediğini belirten CHP lideri Deniz Baykal, bu nedenle pazartesi günü başlayacak olan Brüksel ziyaretini kısa tutmaya çalışacak.
Konya'daki Mevlânâ'yı Anma Tö-renleri'ne her yıl katılarak tasavvuf içerikli konuşmalar yapan CHP lideri, Kutlu Doğum törenine ise ilk kez iştirak edecek. Baykal, yakın kurmaylarına yaptığı değerlendirmede "Bu yılki programa katılmayı çok istiyorum. Bu nedenle Brüksel programını kısaltmaya çalışalım." dedi. Brüksel'de Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili temaslarda bulunacak olan CHP liderinin, programını çarşamba akşamı İstanbul'daki törene yetişecek şekilde kısaltacağı belirtildi.
Geçen yıl yapılan çarşaf açılımıyla muhafazakar kesime yönelik adımlar atan CHP, geçtiğimiz günlerde de il ve ilçe müftülerine yönelik ziyaretlere başlamıştı. Deniz Baykal'ın bütün milletvekillerinden illerindeki müftülerle yakın temas içinde olmalarını istediği medyaya yansımıştı. Bu çerçevede ilk ziyareti de Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer'e yapmıştı. Ateş, ziyarette Diyanet İşleri çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi için her platformda gereken desteği vereceklerini açıklamıştı. 2011 seçimleri öncesinde kamuoyunda 'inançlara saygılı' imajı oluşturmak isteyen Baykal, son dönemlerde AK Parti icraatlarını eleştirirken de "Bunların yaptıklarının dinde yeri yok." noktasından yaklaşıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde her yıl yapılan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri, 2008 yılında AK Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesine de girmişti. Bazı AK Partili milletvekillerinin etkinliklere katıldığına işaret eden Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, bu faaliyetleri 'suç' kapsamında değerlendirmişti. Genelkurmay Başkanlı-ğı'nın 2007 yılında yayınladığı 27 Nisan e-bildirisinde de Kutlu Doğum'a yönelik rencide edici ifadeler dikkat çekmişti.
CHP de kendi Roman açılımını yaptı
Hükümetin Kürt, Alevi ve Roman açılımlarını eleştiren CHP, bir taraftan da aynı paralelde adımlar atmaya çabalıyor. CHP, bu yıl ilk kez 8 Nisan Dünya Romanlar Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu imzasıyla yayımlanan mesajda, Romanların, Doğu Avrupa kültürünün çok özgün bir bölümünü oluşturdukları belirtilirken, "Romanlar, ülkemiz kültür mozaiğimizin de önemli bir kesimini oluşturmaktadır. Roman kökenli yurttaşlarımız; özgün kültür ve gelenekleriyle, ülkemizin de toplumsal ve kültürel gelişmesine önemli katkıda bulunmakta olup, ulusumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadırlar." denildi. Romanlara 'maddi destek' sözü de veren Hacaloğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi: "Her yoksul ve işsiz ailenin kadınının banka hesabına, 'vatandaşlık hakkı ödemesi' yapacağız. Bu uygulamadan, tüm yoksul ailelerimiz gibi, Roman yurttaşlarımız da eşit ve öncelikli olarak yararlanacak."