Başbakan Binali Yıldırım, Irak temaslarının ardından özel uçak “ANA” ile Ankara’ya geldi. Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulunan Yıldırım, sözlerine Bağdat ve Kudüs’te meydana gelen patlamalarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek başladı. “Son aylarda Başika Kampı üzerine başlayan ve kamuoyuna yansıyan Irak’la ilişkilerimizde olumsuz bir durum meydana gelmiştir. Bunları düzeltmek için bu toplantı fevkalade faydalı oldu” diyen Yıldırım, “2017 yılının ilk yurtdışı ziyaretini Irak’a yapmış olmamız, komşumuz Irak’a verdiğimiz önemin bir göstergesidir. Ortak çıkarlarımızı geliştirmek, sorunları asgariye indirmek amacıyla görüşlerimizi karşılıklı samimiyetle paylaştık. Bugüne kadar aramızdaki istişare ortamını muhafaza etmeye hep özen gösterdik. Son aylarda Başika Kampı üzerine başlayan ve kamuoyuna yansıyan bazı karşılıklı söylemler üzerine Irak’la ilişkilerimizde hafif olumsuz durum meydana gelmişti. Bütün bunları izale etmek ve Irak’la ekonomik yatırım, güvenlik işbirliğimizi geliştirecek yeni bir anlayışı tesis etmek için bu toplantı fevkalade yararlı olmuştur. Toplantı sonunda ortak bildiri yayınladık. Ayrıca yükseköğretim alanında bir işbirliğine Milli Eğitim Bakanımız karşılıklı imza attı” ifadelerini kullandı.
“İki ülkeden birisi güvenli olmazsa, diğeri de güvenli olamaz”
Irak ve Türkiye’nin ortak hedeflerinde birinci konunun terörle mücadele olduğunu kaydeden Yıldırım, “Türkiye’nin güvenliği, Irak’ın güvenliğinden ayrı düşünülemez. İki ülkeden birisi güvenli olmazsa, diğeri de güvenli olamaz. Bu bakımdan bölücü PKK terörü başta olmak üzere DEAŞ, FETÖ terör örgütlerine karşı ortak bir anlayış içerisinde mücadele edilmesi konusunda prensip olarak anlaştık. Irak’ın toprak bütünlüğü, egemenliğinin korunması onların hassasiyeti kadar bizim de hassasiyetimizdir. Kendilerine Başika’daki varlığımızın, Irak’ın terörle mücadelede, özellikle DEAŞ’ın Musul’dan çıkarılmasına yönelik Koalisyon güçleriyle beraber bu mücadeleyi yapmak üzere geliştirdiğimiz ve bulunma sebebimiz de terörle mücadelede Irak’a ve koalisyon güçlerine yardım etmekten başka hiçbir amacı olmadığını açık ve seçik bir şekilde kendileriyle paylaştık” diye konuştu.
“Ya Irak Peşmerge güçleri buradan PKK’lıları çıkaracak ya da Türkiye gereğini yapacak”
Gerçekleştirilen ziyaretle birlikte, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin başlamasını ümit ettiğini dile getiren Yıldırım, “Yeni inşa edeceğimiz bu dönemde iki ticaretimizi artırmayı, Irak’ın devam eden terörle mücadelesinin sona erdirilmesi konusundaki kararlılığının Türkiye tarafından da aynı şekilde kabul edilip ortak mücadelenin yapılması... Bilhassa Sincar bölgesinde PKK’nın konuşlanması Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir. Bu meseleyi de enine boyuna konuştuk. Ya Irak Peşmerge güçleri buradan PKK’lıları çıkaracak ya da Türkiye gereğini yapacak. Bu konudaki duruşumuz nettir. Bunu da bu ziyaret esnasında ifade ettik. Ayrıca FETÖ’nün gerek merkezi hükümette, Bağdat’ta ve diğer şehirlerde olmak üzere, aynı zamanda kuzeydeki Kürt Bölgesel Yönetimi bünyesinde de faaliyetlerinin sona erdirilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istedik. Bu konuda da tam bir görüş birliği sağladığımızı ifade edebilirim” açıklamalarında bulundu.
“Göğsümüzü kabartan güzel bir iş yapıyorlar”
Ziyaretin ikinci gününde, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Başşehri Erbil’e geçtiklerini anlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
“Erbil’de Sayın Neçirvan Barzani ve Sayın Mesud Barzani’yle ikili ilişkilerimiz, bölgesel konular da dahil olmak üzere kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik. Aynı zamanda geçtiğimiz ekim ayında DEAŞ’ın Musul’dan çıkarılmasına yönelik başlatılan operasyonlar nedeniyle kurulan kampların olduğu bölgeye geçtik. Bu bölgede Peşmerge güçlerinin tahkimat yaptığı bir alan olduğu gibi, aynı zamanda Koalisyon güçlerinin de konuşlandığı yerler var. Bizim askerlerimizin bulunduğu Başika Kampı da var. Bu ziyaretimiz esnasında bakanlarımızla beraber bu kamplardan Peşmergelerin Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesi için kullandığı bir üsse ziyarette bulunduk. Bu ziyaret esnasında buraya Zertek Cephesi’nde yapılan çalışmalar ve DEAŞ’la mücadeledeki faaliyetleri yakından takip etme imkanı bulduk. Aynı zamanda bakanlarımızdan Milli Savunma Bakanımız, Sağlık Bakanımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı da hemen yakınında bulunan Başika Kampına askerlerimizin yanına gönderdik. Onlar da orada komutanlarımızla, askerlerimizle bir araya geldiler, hasret giderdiler ve oradan telefonla biz de kendileriyle görüştük. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımızla ve bir askerimizin de ailesiyle görüşme fırsatı bulduk. Arkadaşlarımızı gayet moralleri yüksek, her türlü ihtiyaçları karşılanmış, vatan ve millet aşkıyla görevlerini yaptıklarını görmekten, duymaktan büyük bir memnuniyet duyduk. Doğrusu göğsümüzü kabartan güzel bir iş yapıyorlar.”
Irak ziyareti kapsamında ele alınan görüşmelere değinen Yıldırım, “Güvenlikle ilgili tüm bu gelişmeleri daha yakından değerlendireceğiz. Bölgedeki terör varlıklarını sona erdirmek için tedbirleri gecikmeksizin belirli bir koordinasyon içinde almış olacağız. Bu ziyaret esnasında bakan arkadaşlarımız muhataplarıyla detaylı görüşmeler yaptı. Karşılıklı yapılacak görüşmeler nedir, bunlar da gözden geçirdiler. 2 gün boyunca sürekli yoğun bir programla bu ziyareti tamamlamış olduk” şeklinde konuştu.
“Bizim Başika’daki varlığımız keyfiyetten kaynaklanmıyor”
TSK unsurlarının Başika’daki varlığının keyfiyetten değil, mecburiyetten kaynaklandığını ifade eden Yıldırım, “Bizim oradaki varlığımız keyfiyetten kaynaklanmıyor. Bir mecburiyetten kaynaklanıyor. Mecburiyet Musul’un terör örgütlerinden kurtarılmasıdır. Burada Başika’daki birliğimiz görevlerini başarıyla ifa ediyor. Bir yandan Ninova Sivil Güçlerini eğitirken diğer yandan da Musul’un DEAŞ unsurlarından temizlenmesi için doğrudan DEAŞ’la mücadelesini sürdürüyor. Gayet tabi ki Irak kampıdır, Irak topraklarında kurulan bir kamptır. Irak Hükümetinden bağımsız olması düşünülemez. Bu görevi başarıyla yapmaya devam edecek, şartlar ne zaman müsait olursa o zaman konuşulacak ve dostane bir şekilde sorun halledilmiş olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Bahçeli açıkça ‘evet’ oyu vereceğini ve referandum sürecinde arkasında olacağını söyleyerek bu konudaki bütün spekülasyonları geride bırakmıştır”
Başbakan Yıldırım, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan anayasa görüşmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, MHP’den fire olacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine, şu cevabı verdi:
“Meclis'e gelecekler ne söyleyeceklerse söyleyecekler. Mecliste bir konunun nasıl ele alınacağı bellidir. Meclis Genel Kurulu’nda milletvekilleri parti grupları veya şahıslar adına söz alırlar, fikirlerini beyan ederler vatandaş da hepsini dinler kararını verir, kanaatini oluşturur. Onun dışında bir yöntem Meclis’in adetine, usulüne geleneklerine uygun değildir. CHP’nin yeni keşfettiği bir yöntem varsa onu da yarın göreceğiz. MHP’nin hangi oy vereceği yönünde bir bilgi var mı? Biz bu konuyu birlikte çalıştık. Birlikte yola çıktık. Bu teklifin Genel Kurula getirilmesini birlikte sağladık. Meclis’te de teklifimizi en iyi şekilde savunacağız. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açıkça ‘evet’ oyu vereceğini ve referandum sürecinde arkasında olacağını söyleyerek bu konudaki bütün spekülasyonları geride bırakmıştır. Bunun ötesinde konuşulanlar lafı güzaftır.”