Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan Referandumu öncesi Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde sanatçılarla bir araya geldi. Toplantıya Başbakan Yıldırım’ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım, Yavuz Bingöl, Necati Şaşmaz, Muazzez Ersoy,Yıldız Tilbe, Serdar Ortaç,Petek Dinçöz, Mustafa Ceceli, Mustafa Yıldızdoğan, İzzet Yıldızhan ve çok sayıda sanatçı katıldı. Başbakan Binali Yıldırım, toplumsal bilincin oluşmasında sanatçıların katkısının çok büyük olduğunu söyleyerek, “Teşriflerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Hafızamda yer etmiş sanatçıların sayısı azınlığa düşmüş. Tamer baba. Yaşlandığımızı gözlemliyoruz" diye espri yapınca gülüşmeler yaşandı.
Tarihin zaferler, savaşlar, anlaşmalarla anıldığını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Ama bir de gündelik hayatımızın duygularımızın tarihi var. O tarih de şarkılarla, türkülerle, resimle, güzel sanatlarla, geleneksel değerlerle yaşıyor. O tarihi yazanlar da sizlersiniz" dedi.
Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden Halit Akçatepe’ye Allah’tan rahmet dileyen Başbakan Binali Yıldırım, "Sanatçılarımız eserleriyle bıraktığı unutulmaz hatıralarla hafızamızda yaşamaya devam edecek. 15 yıl boyunda her alanda Türkiye’nin itibarını içerde ve dışarıda arttıracak birçok projeye imza attık. Kültürel mirası, estetik değerlerini koruyarak güçlenmesini hayati derecede önemsedik. Bizim kalkınma vizyonumuz hiçbiri zaman ekonomiyle sınırlı olmadı. Kültür ve sanat alanında kalkınma da ekonomik alanında kalkınma kadar önemlidir. Ekonomik kalkınmasını beşeri ve kültürel kalkınmayla birleştirmeyen ülkeler gücünü devam ettiremez. Biz her zaman sanat ve sanatçının yanında olacağız" diye konuştu.
Bugüne kadar Türkiye ve Osmanlı coğrafyasında kültürel miras olan beş bin eserin onarımın gerçekleştirdiklerini söyleyen Başbakan Yıldırım, "Kültürel etkinlikler yapan kuruluşlara desteğimiz sürüyor. 2002’de sadece 59 tiyatro varken bu sayı bugün 216 ’ya çıktı” şeklinde konuştu.
“İDLİB’DE YAŞANAN İNSANLIK DIŞI VAHŞET MAALESEF BÜTÜN HEPİMİZİ DERİNDEN ŞOK ETTİ”
Suriye İdlib’deki kimyasal saldırıyı da değerlendiren Başbakan Binali Yıldırım, "Keşke daha güzel haberler duysak. Bu sabah İdlib’de yaşanan insanlık dışı vahşet maalesef bütün hepimizi derinden şok etti. Bir rejimin başındaki adam kimyasal gazlarını çocukların kadınların üzerine göndermekten zerre kadar endişe etmedi. Çocukların cansız bedenleri gözümüzün önüne geldiğinde gözleri açık size gülümseyen o masum yüzlerini onun hesabın bu insanlık veremez. Birleşmiş Milletler ümit ederim ki bu konuyu ciddiyetle ele alır. Suriye’deki bütün kimyasal silahların imha edilmesi yönünde adımlar atarak bunu yapanlara da gereken cezayı insanlık adına verir. Zayıf da olsa ümidimizi muhafaza ediyoruz. Türkiye, Suriye’de yaşanan felaketten masum insanların en az zarar görmesi için büyük fedakarlık gösterdi. Üç milyondan fazla a canını kurtarmak için toprağından yurdundan ayrılmak zorunda kalan insana kucak açtı. İnsanlığın ölmediğini insanlığın hala yaşadığını bütün dünyaya gösterdik" dedi.
KERKÜK AÇIKLAMASI
Bölgede her gün tahminlerin alt üst edecek değişlikler olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, "Suriye’de bunlar olurken, bir bakıyorsunuz Irak’ta Kerkük’te bir oldubittiyle karşı karşıya geliyoruz. Kerkük’ün geleneksel tarihi yapısını değiştirerek, Türkmenlerin ve Arapların yok sayılarak fiili durum yapılarak buranın kuzey Irak Kürt yönetimine dahil edilmesi Türkiye açısından asla kabul edilebilir bir şey değil. Tarihi bağları itibariyle Türkmen yurdu olan Kerkük’ün bir oldubittiyle elde edilmesi ve oradaki Türkmenlerin ve Arapların yok sayılması oradaki yeni itilafların, karışıklıklarının bir anlamda kıvılcımını oluşturmaktadır. Türkiye olarak hassasiyetimizi, Irak’ın bölünmez bütünlüğü çerçevesindeki görüşümüzü net olarak ortaya koyduk. Bu oldubittiye asla rıza göstermeyeceğimizi ilgili tarafa ilettik" diye konuştu.
“SANATÇI İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMUN AYNASIDIR”
Siyaset gözlüğüyle olaylara baktıklarını söyleyen Başbakan Yıldırım, "Siyasetçilerin duygusal ve zihinsel zenginleşmeye ihtiyacı var. Bu olmayınca Irak’takiler Suriye’dekiler oluyor. İnsanın kalbi katılaşınca insanlık değerleri ortadan kalkınca her şey normal olmaya başlıyor. Sizlerin bize, bizimle birlikte bütün topluma hatta bütün insanlığa bu anlamda yaptıklarınız çok büyük anlam ifade ediyor. Bizim göremediğimiz ayrıntıları incelikleri sizler çok daha iyi görüyorsunuz. Toplum hisssiyatına yansıyan yanlışları bize anlatın. Fark etmemizi sağlayın. Sanatçı içinde yaşadığı toplumun aynasıdır. Bizler o aynayı bakmaya ihmal edersek toplumun derinliğinde neler olduğunu tam olarak göremeyiz" şeklinde konuştu.
16 Nisan’da halk oylamasına gidileceğini belirten Yıldırım, "Türkiye ya mevcut sistemle yoluna devam edecek ya da yönetim sistemi değiştirerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini uygulamaya koyacak. Türkiye geçmişte pek çok demokrasi arızaları yaşamış. Ağır bedeller ödemiştir. Türkiye’nin yakın tarihi ne yazık ki demokrasinin askıya alındığı adeta günahlar galerisi oluşturmaktadır. Toplumun birçok kesimine değişik zamanlarda baskı ayrımcılık ve ötekileştirme uygulandı. Bedeli hep beraber ödedik kazandıklarımızı kaybettik 2002’de AK Parti olarak milletimizin desteğiyle göreve geldiğimizden beri bütün olumsuzları ortadan kaldıracak bir anlayışla çalıştık. Dünya krizden krize koşarken, herkesin gözünün üstünde olduğu Türkiye büyük projeleri yapan bir ülke oldu. Kararı 16 Nisan’da millet verecek. Sizler de bu ülkenin hissiyatına katkı sağlayan sanatçılar olarak oyunuzu kullanacaksınız. Benim talebim herkesin bu demokratik görevini yerine getirmesidir. Evet çıksa da hayır çıksa da başımızın üstünde yeri vardır. Biz Evet çıkmasının geleceğimiz için daha yararlı olacağını söylüyoruz" dedi.