Yunanistan'ın biz bugüne kadar PKK ve DHKP-C konusundaki tavrını biliyoruz. Yunanistan bu kararı ile terör ve terörizmle mücadelede ne kadar yanlış bir yolda olduğunu ortaya koymuş oldu" dedi.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Denizaltı Kurtarma Gemisi TCG Alemdar'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim törenine katıldı.
Törende konuşan Fikri Işık, Türkiye'nin tarihten ders çıkaran bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Tarihimizden ders çıkararak aynı acıların tekrar yaşanmaması için gayret gösteriyoruz. Bugün bu törenimiz bir Dumlupınar gibi kazaların yaşanması durumunda ayın acıların yaşanmaması için aldığımız bir tedbirdir. 1942 ve 1953'deki o kazalarda belki bugünkü bizim alemdar gemimiz elimizde olmuş olsaydı, bugünü teknoloji olmuş olsaydı pek çok denizcimiz hayatta olabilecekti. Aynı kazaların bir daha yaşanmaması için tedbir alma imkanımız var. Bugün bu gururu bu acıdan yaşıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin kritik dönemlerde ihtiyaç duyduğu silahları kendi üretebilecek seviyeye geldiğini anlatan Işık, "Türk savunma sanayinde büyük hamleleri hayata geçiriyoruz. Bütün dünyaya satabileceğimiz kendi milli piyade tüfeğimizi üretimini yaptık ve TSK'ya ilk partiyi teslim ettik. Kendi silah sistemlerimizi kendimiz üretiyoruz. Yakında Altay tankının seri üretimini başlatacağız. Artık kendi tankını kendi geliştiren bir ülke konumuna geldik. Kendi insansız hava aracını üreten sayılı ülkelerden biri haline geldik" ifadelerini kullandı.
İngiltere Başbakanı'nın Türkiye ziyaretini hatırlatan Işık, "Bu ziyarette önemli bir imzanın atılmasını bekliyoruz, önemli bir imzaya şahitlik yapacağız ve uluslararası işbirliği ile Türkiye kendi muharip uçağını da geliştirmiş olacak" şeklinde konuştu.
Bakan Fikri Işık konuşmasında Yunanistan'ın darbeci askerlerle ilgili kararını da sert bir dille eleştirerek şunları söyledi;
"O hain darbe girişim başarısız olunca bazı hainler de yurt dışına kaçtı. Bunlardan 8 tanesi Yunanistan'a kaçtı. Bizim komşu ülkemiz Yunanistan'dan en tabii beklentimiz bunların bir an önce Türkiye'ye iade edilmeleri, Türk yargısının önüne çıkarılmaları, eğer masumlarsa yargı önünde aklanmalarıdır. Maalesef aylar süren yargılama sonunda Yunanistan'daki yüksek mahkemenin verdiği karar tam bir hayal kırıklığıdır. Bu bir yargı kararı değildir. Bu karar yargısal adalet dağıtan bir karar değil, bu karar siyasi bir karardır. Bir grubun darbeye katılması için, darbeci sayılması için daha ne yapması gerekiyordu. 248 insanın şehit edildiği, 2 bin 193 insanın yaralandığı hain darbe girişimine katılmış 8 kişinin iadesi için daha ne gerekiyordu. Yunanistan'ın biz bugüne kadar PKK ve DHKP-C konusundaki tavrını biliyoruz. O dönem bu örgütlerle ilgili Türkiye'yi hayal kırılığına uğratan pek çok kararı aldığını biliyoruz. Yunanistan bu kararı ile terör ve terörizmle mücadelede ne kadar yanlış bir yolda olduğunu ortaya koymuş oldu. Yunanistan'dan acilen beklentimiz bu yanlış kararın bir an önce düzeltilmesi ve bu 8 kişinin Türkiye'ye iade edilmesidir. Türkiye olarak bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz"