Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni '112 Web İhbar Sistemi' Uygulaması
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni "112 Web İhbar Sistemi" Uygulaması
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
27 Şubat 2021 Cumartesi - 11:44

Astım hastalarına COVID ve aşı konusunda önemli 7 öneri

Astım hastalığında, yakalanılan enfeksiyonlar atak sıklığını artırabiliyor.

Astım hastalarına COVID ve aşı konusunda önemli 7 öneri

Pandemi sürecinde yapılan araştırmalar, astım hastalığının COVID-19  riskini artırmadığını ancak astımı kontrol altında olmayan hastalarda COVID-19  ile ilişkili ölüm oranının yükseldiğini ortaya koyuyor. Tüm dünyada hayata geçirilen COVID-19 aşısı ise aşılara ve bazı ilaçlara karşı alerjik reaksiyon gösterenler ile ciddi alerji öyküsü olanlar hariç diğer astım hastalarına uygulanabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Alerji Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Adile Berna Dursun, astım hastalarında COVID-19  enfeksiyonu ve aşı uygulaması hakkında bilgi verdi. 

 Hasta sayısı gün geçtikçe artıyor

Tüm dünyada yaklaşık 335 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 4 milyon astım hastası olduğu bilinmekte ve bu rakamlar gün geçtikçe artmaktadır. Ülkemizde her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-14’ünde astım görülmektedir. Başka bir deyişle astım, tüm dünyada her yaş grubunda görülebilen bir halk sağlığı sorunu olmaktadır. Pandemi sürecinin ve COVID-19  aşısının astım hastalarını nasıl etkileyeceği ve neler yapılması gerektiği de merak edilen konular arasında yer almaktadır. 

Bireye özgü değişik etkenler astıma sebep olabilir

Astım, havayollarının (bronşların) mikrobik olmayan iltihap nedeni ile daralmasına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir durumdur. Tekrarlayan ve ataklar halinde gelen öksürük, nefes darlığı, nefesin hırıltılı/hışıltılı veya ıslık sesi gibi olması, göğüs kafesinde sıkışıklık/baskı hissi ile karakterize bir hastalık olan astımda bu belirtilerden herhangi biri veya bir kaçı bir arada görülebilmektedir. Her bireye özgü değişik etkenler (alerjenler, egzersiz, hava kirliliği, kimyasal maddeler, sigara dumanı, soğuk hava, stres vb) belirtilerin ortaya çıkmasında rol oynayabilmektedir.  

Solunum fonksiyon testi teşhis için önemli ipuçları verir

Astımın teşhisinde bireyin tıbbi öyküsü en belirgin yol göstericidir.  Bununla birlikte kapsamlı bir fiziki muayene yapılıp, astım tanısı için en önemli tetkik olan solunum fonksiyon testi yapılmalıdır. Solunum fonksiyon testleri hastane ortamında yapılabileceği gibi, pandemi döneminde yeni teknolojiler sayesinde uzaktan erişim ile de yapılabilmektedir. 

Hedef hastalığın kontrol altına alınmasıdır

Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınmasıdır. Hekim ve hasta/hasta yakını arasında işbirliği ile astım tedavisinde ortak hedeflerin belirlenmesi ve bu doğrultuda plan yapılması sayesinde astım çoğunlukla kontrol altına alınabilmektedir. Öncelikle her bireye özgü tetikleyicilerin belirlenmesi ve bu tetikleyicilere maruziyetin azaltılması, mümkünse engellemesi önemlidir. Astıma eşlik edebilen alerjik nezle, ilaç alerjisi, nazal polip, kronik sinüzit gibi hastalıkların gözden geçirilmesi ve bu rahatsızlıklara yönelik uygun tedavilerin düzenlenmesi astımın kontrol altına alınabilmesinde etkili diğer bir faktör olmaktadır. Sonraki aşamada ise bireye özgü uygun ilaç tedavisinin planlanması yer alır. 

Astım COVID-19  bulaşma riskini artırmıyor

COVID-19  virüsünün astım hastaları üzerindeki etkisi ve astım hastalarının bu süreçte nasıl tedbirler alması gerektiği en çok merak edilen konular arasındadır. Pandeminin başlangıcından bu yana yapılan araştırmalarda astımlı hastalarda artmış COVID-19  riski olduğuna dair herhangi bir veri bulunmamaktadır. Ancak astımı kontrol altında olmayan hastalarda COVID-19  ile ilişkili ölüm oranının artmış olduğu gösterilmektedir. Bu sebeple özellikle astımı kontrol altına alınmakta zorlanılan hastaların koronavirüs tedbirlerine azami dikkat etmesi ve astımı kontrol altına almaya yönelik tedavi yaklaşımları için sağlık kurumuna başvurmaları gerekmektedir. 

Astım hastalarının pandemi sürecini en az sorunla atlatabilmek için yapması gerekenler;

•Astımı kontrol altına almaya yönelik ilaçların düzenli kullanımına devam edilmeli, kesinlikle ara verilmemelidir.

•Ağır astımlı hastaların biyolojik tedavilerine ve ağız yoluyla alınan kortizon tedavilerine hekim kontrolünde devam etmeleri gereklidir.

•Astım atak için yazılı eylem planı (atak durumunda hastanın kendisinin başlayabileceği tedaviler ve atak yönetimi için bilgi) her hastaya verilmelidir.

•Sağlık kuruluşuna gelemeyen, gelmek istemeyen veya gelmesi riskli olan hastalar uzaktan erişim teknolojik alt yapısı olan merkezlerde takip edilebilir.

•Uygun şekilde maske kullanımı, sosyal mesafenin korunması ve el hijyenine dikkat edilmesine kesintisiz devam edilmelidir. Dezenfektanların aşırı kullanımının da belirtileri tetikleyebileceği ayrıca akılda tutulmalıdır. 

•Astımlı hastalar influenza (mevsimsel grip) için de aşı olmalıdır. 

COVID-19 pandemi döneminde astım kontrolüne yönelik tüm önlemlerin etkin şekilde alınması ile astımlı hastalarda COVID-19’e bağlı ölümlerde azalmaya yol açacaktır.

Aşı uygulamasından sonra alerjik reaksiyon nadir görülüyor 

COVID-19  için çeşitli özelliklerde aşılar geliştirilmiş ve halen bu geliştirme aşamaları devam etmektedir. Bu kapsamda aşılara karşı lokal (uygulama yerinde) kızarıklık-şişme, ateş halsizlik gibi yan etki bildirilmektedir. Genel olarak aşılarla ilgili alerjik reaksiyon gelişimi 1 milyon doz uygulamada 1’den az olacak şekilde nadirdir. Ülkemizde şu an için bulunmayan mRNA COVID-19  aşılarından Pfizer-BioNTech aşısı ile 200 000 dozda bir, Moderna aşısı ile 360 000 dozda bir 1 anafilaksi(alerjik şok) gözlendiği bildirilmiştir.  Anafilaksi gelişen olguların yüzde 81’inde daha önce ciddi alerjik reaksiyon öyküsü olduğu ve bu aşı ile alerjik reaksiyonların yüzde 71’inin uygulamadan sonraki ilk 15 dakika içinde gözlendiği veriler arasında yer almaktadır.

Aşıya karşı alerjik reaksiyon öyküsü olanlar dikkat!

COVID-19  mRNA aşısı ile anafilaksinin nadir gözlenmesi ve COVID 19 enfeksiyonunun ölümle sonlanabilecek bir klinik durum olduğu göz önüne alındığında aşağıdaki durumlar hariç olmak üzere aşı uygulaması astımlı hastalar için de yapılabilmektedir. Ancak bu durumun mutlaka doktor tarafından tanılı olması gerekmektedir.  

  • İlk COVID-19  aşı uygulaması ile anafilaksi geçirenler
  • Herhangi bir aşı ile daha önce şiddetli alerjik reaksiyon öyküsü olanlar
  • Laksatif ilaçlar, depo kortikosteroidler ve antiasit mide ilaçlarına alerjisi olanlar

 Alerjik öyküsü olanlar dikkat!

Hangi tip koronavirüs aşısı olursa olsun daha önce şiddetli alerjik reaksiyon öyküsü olan bireylerin bu durumu aşı uygulama ekibine bildirmesi, aşı uygulamasının acil müdahale olanakları olan sağlık kurumunda yapılması ve aşı yapıldıktan sonra en az 30 dakika gözlemlenmesi önerilmektedir. 


Hibya Haber Ajansı

 
Avrupa’nın en büyük 7. rüzgar ülkesiyiz
 
Türkiye aşılamada dünyada 12’nci sırada
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Pandemi nedeniyle fıtık hastalarında felç görülme oranı arttı
Trabzon’da omurga hastalığı bulunan 3 hastanın kısmi felç geçirmesinin ...
Her ay yeni 4-5 yeni nadir hastalık tanılanıyor
Progeria, kistik fibrozis, kaçış sendromu, mukopolisakkaridoz ve lizozomal ...
Kanser geçmişi olan bireyler COVID-19’a dikkat
Pensilvanya Üniversitesi’nin yaptığı ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü ...
 
Kemik sağlığına faydalı besinler
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Glutatyon tedavisi bağışıklığı güçlendirir mi?
Bağışıklık sistemimiz bizi hastalıklardan koruyan ve hasta olduğumuzda ...
Bağışıklığınızı zayıflatabilir
Tüm dünyayı sarsan Covid-19 virüsünden korunmada ve tedaviden başarılı ...
 
Aşılanma oranları artıyor
Ülkelerin nüfusuna göre Koronavirüs aşılanma oranları belli olurken, en ...
Kalp hastalarına koronavirüs sürecinde 5 önemli uyarı
Dünyada ve ülkemizde hızla yayılmaya devam eden koronavirüse karşı kronik ...
KOAH erken teşhis ile önlenebilir
Dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olan KOAH ((Kronik Obstrüktif ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri