Prostat büyümesi, erkeklerin son dönemdeki korkulu rüyalarından biri. Sadece erkeklerde bulunan ve mesane (idrar kesesi) çıkışına yerleşmiş bir organ olan prostat, özellikle 40 yaşından sonra büyümeye başlar. Bu durum, idrar yapmayla ilgili bazı şikâyetlere sebep olur.
Halk arasında ‘iyi huylu prostat büyümesi’ (benign prostat hiperplazisi-BPH) olarak bilinen hastalık, 50 yaşındaki erkeklerin yüzde 50’sinde, 80 yaşındaki erkeklerin ise yüzde 90’ında görülüyor. Bu hastalığı yeni yöntemlerle iyileştirmek ise mümkün. Üroloji doktoru Prof. Dr. Lütfi Tunç, hastalıkla ilgili şu bilgileri veriyor:
ŞİKÂYETİ OLAN KONTROL EDİLMELİ
“Prostat büyürken idrar yolunu tıkayarak, idrar akışını engellemeye başlar. Bu hastalığın seyrinde, tıkanıklığın derecesine bağlı olarak hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikâyetler görülür. Bu şikâyetler arasında idrar akım şiddetinin azalması, idrarı başlatmakta güçlük yaşanması, idrar yaparken kesinti olması, idrarı tam boşaltamama hissi, idrarda kan görülmesi, sık sık idrara çıkma hissi, ani sıkışma atakları, idrar kaçırma bulunuyor. Bunlara benzer şikâyetleri olan hastalar mutlaka kontrol edilmeli.
FONKSİYON KAYIPLARINA YOL AÇABİLİR
Özellikle PSA (prostat spesifik antijen) tahlili ve rektal muayene ile prostattaki büyümenin iyi huylu olduğu kesin olarak ortaya konulmalı. Daha sonra ultrasonografi ve idrar akım testi gibi ilave testlerle hastanın şikâyetlerine sebep olan hastalığın derecesi belirlenmeli. BPH’ın tedavisinin geciktirilmesi, idrar torbasının kasılma fonksiyonunda bozulmaya yol açar. Fonksiyonu bozulmaya başlayan idrar torbası, idrarı tam olarak boşaltamaz. İçeride kalan idrar tekrarlayan enfeksiyonlara ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya sebep olur. Sonuç olarak BPH tedavi edilmezse hem hayat kalitesinde azalmaya hem de organ fonksiyon kayıplarına yol açabilir.
AMELİYAT SONRASI 30’LU YAŞLARA GERİ DÖNÜLÜYOR
“BPH hastalığının tedavisinde genellikle ilk seçenek ilaçla tedavidir. Direkt olarak prostatın büyüklüğünü azaltan veya prostatın sebep olduğu daralmayı genişleterek etki gösteren ilaçlar bulunuyor. İlaç tedavisine yanıt vermeyen, ilaç tedavisine başlangıçta yanıt veren ancak zamanla ilacın yetersiz hale geldiği ve yan etkileri sebebiyle ilaç kullanamayan hastalar ameliyatla (cerrahi) tedavi için adaydırlar. Prostat büyümesine bağlı olarak, mesanesinde taşı olan, idrar yolundan tekrarlayan kanamaları olan, sık idrar yolu iltihabı geçiren ve idrarını hiç boşaltamayan hastalarda da cerrahi yolla tedavi planlanmalıdır. Holmiyum lazer ile prostatın çıkarılması (HOLEP) ameliyatı, yeni tedavi şekillerinden birisi. HOLEP, idrar yolundan girilerek holmiyum lazer yardımıyla kapalı gerçekleştirilen ve açık prostat ameliyatına benzer bir metotla prostatın tamamının alındığı yeni bir cerrahi yöntem. Prostat büyümesine cerrahi tedavi düşünülen bütün hastalar HOLEP için uygun aday sayılabilirler. HOLEP ameliyatıyla prostat dokusu tam olarak çıkarıldığından hastalığın yineleme riski yok denecek kadar az. Sonuçta da hastalar kendi ifadeleriyle ameliyat sonrası 30’lu yaşlarına geri dönmüş olurlar.”