Dünya için çok ciddi bir sağlık sorunu olma yolunda ilerleyen “antibiyotik direnci” konusunda Dünya Sağlık Örgütü de harekete geçti. Çalışmalar doğrultusunda öncelikle AWaRe isimli antibiyotik sınıflaması ile antibiyotik kullanımı kurallarının belirlenip izlenmeye başlandığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, inceleme ile alınan ilk sonuçlara göre ülkemizde antibiyotik kullanımının son 10 yılda % 32.87 arttığına dikkat çekti.
Tıp biliminin insanlık yararına en büyük buluşlarından biri olarak kabul edilen antibiyotiklerin gereksiz ve fazla kullanımı 21. yüzyılda en büyük sağlık tehlikesi olan antimikrobiyal direnci ortaya çıkardığını söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, dünyada her yıl 700.000 kişinin antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret etti.
Dünya için global bir sorun haline gelen antibiyotik direnci konusunda istatistiklerin de endişe verici boyutta olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Yaşam kayıpları gerçeğinin yanında ekonomik kayıplar özellikle düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde büyük sorun haline gelmiş durumda. Yeni antibiyotik üretimi artık çok zor olduğu ve ufukta iyi haberler görünmediği için de kullanılabilir antibiyotiklerin doğru yönetilmesi zorunlu olmuştur” diye konuştu.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ HAREKETE GEÇTİ
Dünya Sağlık Örgütü’nün antibiyotiklerin doğru kullanımı ve antimikrobiyal direncin azaltılması yönündeki çalışmalara öncelik verdiğini ve tüm ülkeleri iş birliğine çağırdığını hatırlatan Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Dünya Sağlık Örgütünün antimikrobiyal direncin izlenmesi için başlattığı (Global Antimicrobial Resistance Surveillance System (GLASS)) sürveyans sistemi ile alınacak kararlar belirlenmeye başlandı. Öncelikle başlanan AWaRe isimli antibiyotik sınıflaması ile antibiyotik kullanımı kuralları belirlenmiş ve izlenmeye başlanmıştır” dedi.
ANTİBİYOTİK DİRENCİ KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN KARNESİ ZAYIF
Yapılan incelemelere göre ülkemizin antibiyotik direncinin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “İnceleme ile alınan ilk sonuçlara göre ülkemizde antibiyotik kullanımı son 10 yılda % 32.87 artmış ve ilk seçilecek antibiyotikler tüm antibiyotiklerin en az %60’ı olması gerekirken ülkemizde %40’lardadır. Türkiye'de antibiyotik tüketimi, DSÖ Avrupa Bölgesi genelinde en yüksek oranlar arasındadır ve antibiyotik kullanımı, antimikrobiyal direncin (AMR) başlıca itici gücüdür.”
Türkiye’de antibiyotik kullanımını izlemek ve kontrol etmek için yeni bir elektronik reçete sisteminin geliştirildiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Sistem reçete verilerini takip eder ve doktorlara geri bildirim sağlar. Türkiye, DSÖ Antimikrobiyal İlaç Tüketim Ağı üyesidir ve verileri DSÖ uluslararası standartlarına uygundur” dedi.
DURUM NASIL KONTROL ALTINA ALINABİLİR?
Antibiyotik direncinin kontrol altına alınması, toplumun farkındalığının artması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
Antibiyotikler sadece doktor önerdiği zaman ve doktorun belirlediği sürede kullanılmalıdır.
En fazla antibiyotik yazılan hastalık olan üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu antibiyotiklerin etkili olduğu bakterilere değil virüslere bağlı olarak gelişir. Dolayısıyla bu hastalıklarda antibiyotiklerin hiç etki etmediği bilinmeli ve buna göre davranılmalıdır.
Doktora antibiyotik reçete etmesi için istekte bulunulmamalı, bu konuda baskı uygulanmamalıdır.
Evde antibiyotik bulundurulmamalı ve başkalarına antibiyotik önerilmemelidir.
Antibiyotikler ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılmamalıdır.
Önerildiği süreden önce antibiyotikler kesilmemeli ancak gereğinden uzun da kullanılmamalıdır.
Hibya Haber Ajansı