Son yıllarda Ankara’nın hızlı bir şekilde "memur kenti" görünümünden çıkıp, sanayi ve ticaret kendi hüviyetine büründüğünü ifade eden Gülsün, şöyle konuştu:
"Öyle görünüyor ki sürekli yeni istihdam alanlarının açılması, yapımı devam eden alışveriş merkezleri, sanayi bölgeleri ve fuar alanları, Ankara’nın nüfusunun da patlamasına yol açacak. Ankara eğitimde de, kültürde de ön plana çıkmalı. Ancak güzel çalışmalar yapılıyor, bu çalışmalar ve tedbirler devam ederse, Başkent, daha önce da iki kez Avrupa tarafından takdir edildiği gibi, takdir görmeye devam eder. İnsanlar da Ankara’da yaşamaktan mutlu olurlar."
Merkez oluşturulmalı
Kentlerin yaşanabilir olması için mutlaka eğitim, bilim, sanat, ticaret ve üretim merkezleri oluşturulması gerektiğini kaydeden Gülsün, şehirlerde planlamaya ilişkin AKP döneminde 30 civarında yasal düzenleme yapıldığını hatırlattı. Planlama yapmanın yetmediğini bu planların uygulanması gerektiğini de belirten Gülsün, "Belediyeler politik kaygılarla sorunlara yaklaşmamalı, vatandaşın şehre zarar verecek yanlışlarına göz yumulmamalı. Yalnızca konut yapmak yeterli olmayacağı için şehirlerde yaşayan insanların toplum olmasını, sosyalleşmesini sağlayacak okul, hastane, sağlık ocağı, spor alanları, ticaret merkezleri ve parklar ihmal edilmemeli" dedi.