- Chains of Freedom (Özgürlüğün Kelepçeleri) filminizin konusunu kısaca anlatır mısınız?
- Film, distopik bir okulda geçiyor. Bir savaş zamanında geçen filmdeki bu okulda erkek öğrencilere sadece elektrik öğretiliyor, kız öğrencilere de bebek bakımı ve ilk yardım. Yani yaşamı devam ettirmek dışında bu öğrenciler hiçbir ekstra aktivite yapmıyor. Kızlar ve erkeklerin farklı binalarda ders gördüğü bu okulda bir bombalama sonucu kızların olduğu bina kullanılamaz hale geliyor ve kızlar erkeklerle aynı sınıfta ders almaya başlıyorlar. Bebek bakımı ve ilk yardım dışında başka şeyler de öğrenmek isteyen Kay, sınıfta elektrik tellerinden küçük bir kuş yapmış olan Ash’le tanışıyor ve bu iki öğrenci okuldan kaçma planları kuruyorlar.
ÇOCUKLARLA ÇALIŞMAK ZORDU
- Filmde sanat yönetmenliğinin yanı sıra on çocuğu yönettiniz. Çocuklarla çalışmak zor muydu?
- Evet. Çocuklar birlikte olunca konuşmak, oynamak istiyorlar haklı olarak. Onlara çekimlerin kurallarını anlatmak, sessiz olmalarını ve kameraya bakmamalarını sağlamak hayli zor oldu. Ama başroldeki iki oyuncum Burke Brickner ve Bridget Carly Marsh çok profesyoneldi. Oyunculuklarına ve olgunluklarına hayran kaldım.
Derya karakterini canlandırdığınız New York Masalı 19 Mayıs’ta Türkiye’de sinemalara girdi. Bu filmde çalışmak nasıl bir deneyimdi?
- Amerika’da Türklerle çalışmak çok güzel bir deneyimdi. Filmin Türkiye’de vizyona girmesi de çok güzel bir duyguydu. Arkadaşlarımın, ailemin, tanıdıklarımın filmle ilgili yorumlarını duymak çok gurur vericiydi. O sırada Türkiye’de olmayı çok isterdim ama başka bir filmde sanat yönetmenliği yaptığım için gidemedim.
ANKARA DOĞAL PLATO ŞEHRİ
- Ankara’da bir proje yapmayı düşünüyor musunuz?
- Ankara’da bir tiyatroda oynamak en büyük hayallerimden biri. Küçükken anneannem beni hep tiyatroya götürürdü ve oyunculuk aşkım o sıralarda başladı. Oyunculuk yapmaya başladığım sıralarda İstanbul’da yaşadığım için hiç Ankara’da bir sahnede bulunma şansım olmadı. Ama ilerde kendi yazdığım bir oyunu Ankara’da sergileme planlarım var.
- Ankara’nın tiyatro ve film dünyasındaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Ankara; bence doğal bir plato şehri. Ankara’nın o kadar çok güzel yeri var ki... Ankara Kalesi, Hamamönü, Beypazarı, Kuğulu Park, Güven Park, Dikmen Vadisi, gibi… Hem bu güzel mekanların görülmesi hem de Ankara’da yaşayan oyuncular için bence Başkent’te daha çok film çekilmeli.