Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Arnavutluk ve Karadağ'ı kapsayan resmi gezisinin ilk durağı Tiran'da bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Tokat'ta yaşanan saldırı ve gittikçe gerginleşen açılım tartışmaları konusundaki görüşünün ve inisiyatif alıp almayacağının sorulması üzerine Gül şunları söyledi:
'Gün soğukkanlı, dikkatli ve sorumlu hareket etme, milli dayanışmayı gösterme günü. Terör örgütünün hedefi hep bellidir. Zayıflatmak, kaos ortamı çıkarmak, devleti güçsüz hale getirip bir taraftan propagandalarını yapmak, görüşlerini empoze etmek. Bunlara hiç fırsat vermemek gerekir. Gün birlik, beraberlik ve dayanışma günüdür. Her şeyden önce büyük bir vatanseverlik duygusu içinde bunun muhakkak gerçekleşmesi gerekir.'

AYRIM YAPMADAN
Gül özetle şunları söyledi: 'Herkes farklı düşünceler, farklı politikalar içinde olabilir. Bunların hepsine de saygı duyulması gerekir. Ama herkes ağzından çıkanı kendi kulağıyla bir kez dinlesin. Bunu ayrım yapmadan herkese söylüyorum. Üsluplar, seçilen ve söylenen kelimeler çok önemli. Herkese çağrım çok daha büyük sorumluluk duygusu içinde hareket etmeleri ve konuşmalarıdır.'

LİDERLER BULUŞMALI
'Farklı farklı görüşler hep uzaktan söylenmeyecek ki. Bir araya gelip konuşmak lazım. Yanlışlar, doğrular samimi bir ortamda, gerekirse kapalı ortamda konuşulmalı. Liderlerin kendi aralarında oturup konuşmaları gerekir. Dışarıya bilgi vermeye, duyurmaya da gerek yok. Böyle bir dönemde kendi ülkemizi zayıf göstermeye hiç hakkımız yok.'

HAMASETTEN UZAK
'Terör bugünlük bir terör değil. On yıl önce de vardı. On yıl sonra da olacak. Bu terörü bitirmek, yeni çıkacak örgütlere fırsat vermemek Türkiye'yi idare edenlerin, sadece hükümet açısından da değil, geniş kapsamda herkesin sorumluluğundadır. Doğru olan şeyler acı da olsa söylenebilir, dinlenebilir. Bunların hamasetten uzak konuşulması gerekir. Konuşulanların da teröristlerin işine yarayacak şekilde, moral bozacak şekilde olmaması gerekir. Bunu iktidar, muhalefet, Meclis dışındakiler için, herkes için söylüyorum. Türkiye'nin dört bir yanında moralleri daha güçlü tutmak lazım. Herkesin morali, dayanışması yüksek olsun ki terör örgütü ayıklanabilsin.'

ÇANKAYA DAVETİ
Cumhurbaşkanı Gül 'İktidar ve muhalefet liderlerini bir masa etrafında toplamayı düşünüyor musunuz' sorusuna ise 'Ben bunu düşünüyorum. Bununla ilgili bir ön çalışma yapacağım. Önce bunun olabilirliğini görmem lazım. Eğer görürsem tabii ki yapmayı düşünüyorum' karşılığını verdi.

ALENİ PROVOKASYON
Cumhurbaşkanı Gül, Tokat'taki saldırıyı da şu sözlerle değerlendirdi: 'Bu işin zamanı, hem coğrafi hem de mevki olarak yeri, yapılış şekli bütün bunlara baktığınızda çok aleni bir provokasyon ve bir plan var ortada. Anadolu'nun böyle ortasındaki bir mevkide olması, yapılış şekli ve zamanlaması. Yanlış da anlaşılmasın. Terör örgütlerinin dışında bir provokasyondan bahsetmiyorum. Diyarbakır'da da hatırlarsanız iki sene önce bir polis otosuna terör örgütü saldırmıştı. Çok sayıda polis şehit olmuştu. Bunu da 'devlet yaptı' diye o zaman yürüyüşler yaptılar. Bu sene katilleri bulundu ve PKK'nın elemanları olduğu anlaşıldı. Onun için soğukkanlı, sakin, düşünüp de konuşmak lazım.'
Tokat'taki saldırının zamanlamasına yaptığı vurgu hatırlatılarak 'Bunu açılımla mı, Başbakan'ın ABD ziyareti ya da DTP hakkındaki kapatma kararıyla mı ilişkilendiriyorsunuz' diye soran bir gazeteciye de Gül, 'Tüm bunların hepsi' karşılığını verdi.

DEMOKRASİ TECRİT EDER
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terör eylemleri ve yükselen tansiyonun açılım sürecini nasıl etkileyeceği şeklindeki soruya, 'Terörle mücadelede kısa, orta ve uzun vadeli planlar vardır. Uzun vadeli plan şu: Terör örgütünü tecrit etmek. Terör örgütü halkla bütünleşmek, halkı istismar etmek, kullanmak, zehirlemek ister. Demokrasi ise terör örgütünü halktan tecrit eder' karşılığını verdi.

AKŞAM