İzmir'in Torbalı ilçesinde kafe-bar işleten ikiz çocuk babası Taner Özev, kendi ifadesiyle 30 yıldır su içmiyor. Suya herhangi bir alerjisi olmadığını veya tiksinti duymadığını söyleyen Özev, "Kendimi bildim bileli suyla bir alakam olmadı. Devamlı gazlı içecek içiyorum. Çocukken mutlaka su içirmişlerdir ama hatırlamıyorum. Sağlık için su içmeye mecbur kalsam yine de içmem. Ölsem de su içmem" dedi.
Çok terlediği zamanlar su ihtiyacı olabildiğini ancak bunu da gazlı içeceklerle karşıladığını kaydeden Özev, şunları söyledi:
"Su kullanmıyorum. Kullanma taraftarı da değilim. Ağzımı çalkaladığımda tadını alıyorum. Bana çok yavan geliyor. Suyu sadece duş aldığımda, dişlerimi fırçaladığımda, yüzümü yıkadığımda kullanıyorum."
Çevresi su içerken görmedi
Kolay kolay hastalanan biri olmadığını ancak su içmemesi sebebiyle doktor kontrolüne de gitmediğini ifade eden Özev, "Günde 8 kutu kola içiyorum ama çocuklarım alışmasın diye eve kola almıyorum. Lokantaya gittiğimde yemekten önce kola geliyor. Çevrem elbette beni sağlık konusunda uyarıyor ama kola benim vazgeçilmezim. Su ikram ettiklerinde 'kullanmıyorum' diyorum" ifadelerini kullandı.
Özev'in her zaman yemek yediği lokantanın sahibi Cengiz Öncel de, Özev lokantaya geldiği gibi masaya kola koyduklarını, Özev'i hiç su içerken görmediklerini belirtti.
"Bu yaştan sonra söz geçiremem"
Oğlunu su içerken görmediğini söyleyen baba Mehmet Ali Özev ise şöyle konuştu:
"Devamlı soda, kola içiyor. Zararlı olduğunu kendisine söyledim ama o su içmemekte ısrar etti. 40 yaşından sonra bir şey diyemem. Bu yaştan sonra söz geçiremem. Sağlıklı olmasını isterim, Allah uzun ömür versin. Ben 80 yaşımı devirdim, onun da bu yaşa gelmesini isterim ama suyu sadece banyoda kullanıyor."
"Bu yaşam şeklini değiştirmesi gerekir"
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hidayet Çatal, "Su içmeden yaşamak mümkün değil ama su ihtiyacını, sıvı gıdalarla yeterli miktarda karşılanıyorsa suyu ihtiyaç olarak duymuyor olabilir. Ancak su ihtiyacını neyle karşıladığı önemli. Eğer şekerli ve yüksek kalorili zararlı sıvıları içiyorsa bunun hem hormonal dengeye etkisi hem de metabolizma hastalıklarına, kollestrol yüksekliğine, tansiyon yüksekliğine, mide bağırsak sistemine olumsuz etkisi olacaktır. 'Sadece çay içiyorum, kola içiyorum, meyve suyu içiyorum' diyerek su ihtiyacını karşıladığını düşünmek doğru değil. Bu kişilerin bu içeceklerdeki maddelere bağımlı olduğunu gösteriyor. Bu yaşam şeklini değiştirmesi gerekir" dedi.