Diyarbakırlı evli 4 çocuk annesi Sakine Eren, Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi; kızı Şule Eren ise İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirerek aynı dönem mezun oldu. Babası okutmadığı için küçük yaşta evlendirilen Sakine Eren, eşinin desteğiyle üniversite sınavını kazandı. Sınavı kazandığı halde 28 Şubat sürecinde başı açık fotoğraf istendiği için okuyamayan kadın, şartlar düzelince ortaokul ve liseyi dışarıdan okudu. Eren, daha sonra dikey geçiş sınavı ile Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazandı. Hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşayan Eren, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan kızıyla aynı dönem mezun oldu.
Eren, "Kendimi küçük bir kız gibi hissediyorum. Kızımla aynı dönem mezun olmak ve bu mutluluğu paylaşmak çok güzel bir duygu. Malum doğuda kız çocuklarını okutmuyorlar. Benim babam da beni okutmadı ve küçük yaşta evlendirildim. Daha sonra eşim okutmak istedi fakat üniversite sınavını kazandığım halde 28 Şubat sürecinden sonra başörtü probleminden dolayı okuyamadım. Aradan yıllar geçti ve üniversiteye gidebilmek içimde bir ukte olarak kalmıştı. Şartlar düzelince dikey geçiş sınavı ile Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazandım" dedi.
"Üniversite insanı tamamlıyor"
"Ben ümitsizliğe kapılmadım ortaokul ve liseyi dışarıdan okudum" diyen Eren, "Eğer açık öğretim olmasaydı bugün üniversiteyi okuyamazdım. İmam hatip mezunlarına sınavsız geçiş hakkı verilmesi ve dikey geçiş sınavı şansının olması güzel bir şey. Benim gibi ev hanımlarının önünü açıyor. Evlendim 4 çocuğum var ama okuyamam demedim. Devletimiz sağolsun önümüzü açtı. Okumak isteyenler için şartlar sonuna kadar açık" şeklinde konuştu
"Vaktinde okuyamadım demesinler ve ümitsizliğe kapılmasınlar"
Eren, "Diyarbakırlı bir ailenin 6 çocuğundan biriyim. Beni okutmadılar bu da içimde kalmıştı. Okumanın yaşı yoktur. Azmetsinler çalışsınlar evi, okulu ve çocuklarını bir arada yürütebilirler. Evlerimizi bir okul yapmamız lazım. Benim eşim, çocuğum evim var demesinler okusunlar" ifadelerini kullandı.
Sakine Eren’in sınıf arkadaşı Bahar Irkılata ise, "Öncelikle ablamızın göstermiş olduğu azme hayranım. İnsanların kendisini bilgiden yoksun bırakmaması gerektiğini, ablamızdan öğreniyor ve görüyoruz. Kendisi benim için azmin en büyük temsilcisidir. İlahiyat Fakültesinde bizimle aynı dönemde okuması, aynı notları alması, aynı şekilde çalışması ve çabalaması bizim için güzel bir örnek. Herkesin her yaşta yapabileceği farklı şeylerin olduğu özellikle eğitim konusunda bir insanın yaş sınırlamasının olmadığını çok açık bir şekilde ablamızdan görmekteyiz" dedi.