Geçtiğimiz Eylül ayında Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, yürütülen bir soruşturma kapmasında 'Altın Kızlar' ismi verilen bir gruba yönelik operasyon yaptı. Operasyonda O.S., S.Ç. ve P.P. isimli şahıslar ile çetenin lideri olduğu iddia edilen Derya Ertal gözaltına alındı. Emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından Gebze Adliyesi’ne çıkarılan şahıslara, mahkeme tarafından 90 gün ev hapsi cezası verildi. Kendisine verilen ev hapsi cezasından dolayı Gebze ilçesinde bulunan evinden çıkamayan ve Altın Kızlar çetesinin lideri olduğu iddia edilen Derya Ertal, hakkında yapılan tüm iddialara cevap verdi.
“5 kişiyle başladığım iş bir anda 250-300 kişiye ulaştı”
Gözaltına alınmalarına ve ev hapsi cezasına çarptırılmalarına sebep olan işi anlatan Derya Ertal, “Benim 10 sene önce ayrıldığım ilk eşim nafaka parasını bana ödeyemeyek bunu çeyiz malzemesi olarak temin etti. Ben de bunları mağaza fiyatına değil de elimden çıkarmak için yarı fiyatına veya yüzde 60, yüzde 70 daha uygun fiyatlara satarak insanları memnun ettim. Komşum aldı, onun kızı geldi, onun görümcesi geldi derken 5 kişiyle başladığım bu iş bir anda 250-300 kişiye ulaştı. Benim elimdeki ürünler bitti ama bu sefer de talep çoğaldı. İnsanlar dışarıdan, ‘Onu alabilir miyiz? Bunu alabilir miyiz?’ diye sormaya başladılar. Ben de o dönemde insanlara, ‘Bu ürünün fiyatının belli bir kısmını sizden alacağım ama ürünü size 15 gün sonra teslim edeceğim’ diyerek başladım bu işe. Herkes bunu kabul etti. Bu şekilde başladık ve ben bunu yaklaşık 5 yıldır yapıyorum. Hiçbir sıkıntımız yoktu. Bu iş büyüdü ve benim bayağı bir müşteri potansiyelim oldu. Buna beni yeni tanıyanlar veya hiç tanımayanlar eklendi. İnsanlar birilerine kefil olarak müşteri getirdi” dedi.
“Kızım erken doğum yaptı, bu süreç içerisinde kimseye ödeme yapamadım”
Kızının sağlık problemi sebebiyle müşterilerine bir süre ödeme yapamadığını belirten Ertal, “Bundan yaklaşık 9 ay önce kızım erken doğum yaptı. Ben de kızımın geçirdiği bu süreç içerisinde, yaklaşık 1 buçuk, 2 aylık bir zaman boyunca kimseye ödeme yapamadım. Paralarını geri verdiğim insanlar oldu. Ama veremediklerim de oldu. Vermek istediklerim, ‘Biz sana şu kadar para verdik. 2 ay içerisinde bizim verdiğimiz 100 TL oldu 2 bin TL, 5 bin TL’ gibi şeyler söylediler. İş bir anda ticarete döndü ve herkes bir faiz peşine düştü. Ben işin içinden çıkamaz duruma geldim. Kalkıp ana paralarını verdiğim halde bunu kabul etmeyenler oldu. Yani zorlama yok, ısrar yok. Duyan katıldı ve ürünler alındı. Bu süreç sonrasında beni tanımayan birkaç tane bayan, beni kızımla beraber çok kötü ifşa ettiler. Resimlerimizi minibüslere, direklere astılar. Numaralarımızı yazdılar. Sosyal medyadan bize çok çirkin ithamlarda bulundular. Özel hayatımıza kadar girdiler” şeklinde konuştu.
“Suçumuzun ne olduğunu bilmeden orada psikolojik bir baskı gördüm”
Kendilerine yapılan karalama kampanyasının ardından aynı şahısların polise kendileri hakkında şikayette bulunduğunu iddia eden Derya Ertal, “Daha sonra, bu ifşalar kesildi ve şikayetler başladı. Bir sabah saat 05.00’da kapı çaldı. 8 tane emniyet personeli, 'Cumhuriyet Savcılığı’nın emriyle aramaya geldik' diyerek içeri girdiler. Hepimiz kalktık. Bana, ‘Altın ve telefon var mı?’ diye sordular. Ben altın ve telefon ticareti yapmıyorum. Siz benden bir ürün istiyorsunuz, ben gidip 15 gün sonra alıyorum. Sistem havuz sistemi. Bende hep bir nakit para var. Ben sırası geldikçe gidip oradan ürünü alıp teslim ediyorum" diye konuştu.
Kendisine 90 günlük ev hapsi cezası verildiğini söyleyen Ertal, “Hakim bizi serbest bıraktı. Ben daha sonra gidip savcı beyden defterlerimi istedim. Savcı bana, ‘Ödeme yapma. Mahkeme devam ediyor. Bekleyecekler. Bu işleri yapma. Daha kötü olur’ dedi. Ben ona saygı duyuyorum. Bu çok güzel bir şey. Bize akıl verdi orada. Eve geldikten sonra bana 90 günlük ev hapsi cezası tebliğ edildi. Benim başımda kimsem yok. 3 yaşında bir çocuğum ve 17 yaşında bir lise öğrencisi oğlum var. Benim çöplerim balkonda yığılmış durumda. Benim ekmeğimi getirecek kimsem yok” şeklinde konuştu.